Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan arasındaki gerginlik artıyor!
Türkiye sinemasının önemli isimleri Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan arasındaki yıllara dayanan gerginlik ve anlaşmazlık, son günlerde yeniden gündeme taşındı. Bu uzun soluklu husumetin temelini oluşturan olaylar ve gelişmeler, sinema dünyasında ve genel olarak kültür çevrelerinde büyük yankı uyandırıyor.
Olayların kökeni: Antalya Film Festivali (2006)
Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan arasındaki gerginlik, 2006 yılında Antalya Film Festivali'nde zirveye ulaştı. Bu yıl festivalde "Kader" filmiyle Demirkubuz ve "İklimler" filmiyle Ceylan, 'En İyi Film' ödülü için yarıştı. Demirkubuz'un filmi, büyük bir başarı elde ederek ödülü kazandı. Ancak bu başarı, aralarındaki rekabeti kızıştırdı ve iki yönetmen arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden oldu.
Antalya Film Festivali'nde Ceylan'ın bayıldığı iddiası da, olayların tansiyonunu daha da artırdı. Festivaldeki ödül töreninde Ceylan'ın bayılması ve ödül alındıktan sonra Demirkubuz'un kendisine yardım etmeye çalıştığı anlar, ikili arasındaki ilişkilerin daha da zedelenmesine yol açtı. Demirkubuz yaşanan olaylarla ilgili olarak,
“Hiçbir zaman söylendiği gibi çok yakın arkadaş değildik. Aç kalsam ekmek parası isteyeceğim biri değildi. Ama işte Semih Kaplanoğlu gibi, ya da başka arkadaşlar gibi görüştüğüm bir arkadaştı. Ama ben midem bulanınca uzaklaştım ama ilişkimiz kopmadı. 'İklimler'in kurgusu sırasında çok çiğ bir hareket yaptı. O onu çekti, ben 'Kader'i çektim. O sene kader ağlarını Antalya Film Festivali’nde ördü; 'En İyi Film' ödülünü 300 bin liraya çıkardılar. 230 bin dolar. Dünyada eşi yok. Ödül töreninin açıklanacağı gün otelin lobisinde otururken bu geldi, böyle havalı havalı gevrek gevrek… Jüride de bir Cannes’dan bir lavuk var, bunun bir arkadaşı. Hatta orada bunun esprisi oldu, herhalde sinyal aldı bu ondan keyfi yerinde diye. Benimle de konuşuyor, geldi masamıza oturdu, sohbet ettik.
Aynı akşam bunlar geldi yapımcısı, karısı, kendisi, tören sırasında önümüze oturdular, hiç konuşmadılar benimle" diyen yönetmen şöyle devam etti; "Ebru iki gün önce 'Kader'i izleyince allak bullak olduğunu söyledi, aramız iyiydi. Neyse geldiler, konuşmuyor. Arkasından seslendim de, bakmadı bile. Neyse vardır bir derdi dedim. İki tane ödül aldı, çıktı acayip küskün falan. Sonra her şeyin üstüne yemin ediyorum bir tane bile 'Kader'e şey yok… Bizim zaten bir beklentimiz de kalmadı. Tam böyle 'En İyi Film' ödülü açıklanmadan önce bu pat bayıldı. Gitti kaldırdılar, hatta ben de yardım etmeye çalıştım.
Törenden sonra ‘iyi misin’ demek için aradım. Konuşmak istemedi ve o günden itibaren konuşmadı. 2 gün sonra Mis Sokak'ta yüz yüze geldik 'iyi misin' dedim. Yüzünü çevirdi. Bir tane tokat atmak istedim…” ifadelerini kullandı.
Nuri Bilge Ceylan’ın kendisiyle neden konuşmadığı hakkında fikri olmadığını söyleyen Demirkubuz, “Çok yakınındaki bir akrabasına sordum. Cannes Film Festivali aleyhinde konuştuğum için benimle konuşmadığını söyledi. Cannes Film Festivali'nin muhtarı mısın, nesin sen? Sana ne” dedi.
Güncel nokta: Kitap ve günlüklerle yeniden alevlenen çatışma
17 yıl boyunca iki taraf da bu konu hakkında konuşmazken, küskünlük konusu Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandığı "Kış Uykusu" filminin kitabında yayınlanan günlükleriyle gündeme geldi.
Ceylan, 26 Mart 2014’te günceye yazdığı yazıda Zeki Demirkubuz’un ‘Yeraltı’ filminde yer alan imalardan ve göndermelerden hareketle,
"‘Üç Maymun’ filmini Zeki’nin senaryosundan yola çıkarak, daha net bir ifadeyle söylersek ondan çalarak yaptığımı iddia eden bir tartışmayla karşılaştım. Her zamanki gibi yine canım sıkıldı…Tabii ki yok böyle bir şey. Aslında bunu Zeki de çok iyi biliyor ama nedense öyle bir şey varmış gibi bir izlenim yaratmayı da tercih ediyor. Yani açıkça söylemiyor, onun yerine icabında kolaylıkla inkâr edebileceği güvenli bir mesafeden yapıyor bunu. Bence çok ayıp ediyor. Bunca yıl arkadaşlık ettik, birbirimize ne yardımlar ettik sonuçta. Yarışma duygusunu anlarım ama hiç değilse sportmence yapılabilmesini beklerdim. Böyle bel altından vurarak değil" dedi.
Bu gelişmeler üzerine Zeki Demirkubuz, katıldığı televizyon programında sert bir şekilde karşılık verdi. "'Üç Maymun'u izlemedim. Adilik yapmasın. Çünkü ben ima etmem, bir şey varsa çat çat söylerim." dedi ayrıca Demirkubuz "'Kış Uykusu'ndaki göndermeyi kabaca gördüm. B*k gibi sahneydi. Böyle bir şey olur mu ya? Çok korkunç bir sahnesiydi. Kusura bakmasınlar, daha iyi çeksin öyle şeyleri. Konuşmayacağım. Yalnız şu koşulla; susacak, dişini sıkacak, tek kelime etmeyecek. Ederse, YouTube kanalı açarım, her gün düzenli yayın yaparım. Konu bambaşka yerlere gider. Bu ülkenin en sevdiği şeylerden birisi unutmaktır. Yarın unutulur gider. İçinden biliyorum... Ona da katlanacak. Biraz düşüneceksin." şeklinde konuştu.
Ceylan da Demirkubuz'a X hesabından yanıt verdi ve "Ne söylerse söylesin cevap vermeyeyim diyordum, ama bu üslup karşısında ne yazık ki bu artık mümkün değil. Kendine şimdiden bir YouTube kanalı açarsa iyi eder. Yakında..." şeklinde yazdı.
Geçmişin gölgesi ve sinema dünyasına yansımaları
Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan arasındaki bu uzun süreli husumet, sadece iki yönetmen arasındaki kişisel bir çekişme olarak değil, aynı zamanda Türkiye sinema dünyasını da derinden etkileyen bir konu haline geldi. İki usta yönetmenin arasındaki bu gerginlik, sinemaseverler arasında da büyük bir ilgi ve merak konusu oldu.
Kaynak: T24 & NTV