Yılın sürpriz filmlerinden olan Başka Dilde Aşk, ilk gösterimini 46. Antalya Film Festivali\'nde yapmış ve Mert Fırat\'ın oyunculuğuyla adından hayli söz ettirmişti. İlksen Başarır\'ın ilk filmi olma özelliğini de taşıyan film, konuşmadan sevmek mümkün müdür sorusu minvalinde dönen hayli içli bir film.
Senaryosu başrol oyuncusu Mert Fırat ve yönetmen İksen Başarır tarafından uzun tartışmalar ardından oluşturulan film samimi anlatımı ve olağanüstü oyunculuklarıyla göz dolduruyor. Öyleki insan Mert Fırat\'ı izlerken şaskın bir biçimde büyük bir keyif alıyor. Antalya jürisinin en iyi erkek oyuncu için uzun süre Mert Fırat\'la ve Öner Erkan arasında gittiği duyumlarını hepimiz almıştık ama insan Başka Dilde Aşk\'ı izleyince kendine sormadan edemiyor, belki de her ödül bir haksızlığıda beraberinde getiriyor. Mert Fırat öyle etkili oynuyor ki filmin büyüsündeki katkısı inkar edilemez. Uzatmadan konuya geçecek olursak, çağrı merkezinde çalışan Zeynep bütün gününü çağrı merkezinde konuşarak geçirmektedir. Kütüphanede çalışan Onur\'sa doğuştan işitme engelldir ve konuşamamaktadır. İkili bir partide yakınlaşır ve olanlar olur. Zeynep işitme engelli çocuğa abayı yakar ve çevrenin şaskın ve kınayan bakışları altında aşkını göğüslemeye çalışır. İkili tüm imkansızlıklara ve zorlamalara karşın aşklarını yaşayabilecek midir?
Büyükşehirde yaşayan ve çalısan genç insanların kendilerinden çok sey bulabileceği bu sevgi dolu film, çok sey söyleyen ama bunu yüzüne gözüne bulaştırmadan yapan yegane örneklerden biri. Sene başından beri gösterime giren kimi yıldız oyuncularla dolu onca balon Türk filmin ardından aşka dair bu kadar temiz, bu kadar dokunaklı başka filmin geldiğini söylemek çok zor. Filmin hikayesine de hizmet eden güzel müziklerle süslü, aşkı doyasıya samimi bir dille anlatan filmin ardından insanın sevdiğine sımsıkı sarılası geliyor. Gerek Saadet Işıl Aksoy\'un gerekse Mert Fırat\'ın iyi oyunculukları filmde pırıl pırıl parlıyor. Sevmeye inanan, aşka kıymet veren herkesin gidip görmesi ve ve ferahlamaları şiddetle önerilir. Bitirirken filmde kullanılan Louis Aragon şiiriyle kapamak en güzeli:
sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden
korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
el kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları
ölmek daha kolaydır sevmekten
bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
sevgilim