Anne, ölmeden önce oğlunu, gelinini ve torununu görmek için dargınlığı bir tarafa bırakarak, oğlunun evine gider. Oğlu ve gelini, annesinin niye geldiğini, ölümüne az bir zaman kaldığını bilmemektedir. Gelin, annenin gelişinden rahatsız olmuştur. Oğul da soğuktur. Anneye tek sıcak ilgi gösteren torundur. Annenin tek bir arzusu vardır. Ölürse köyüne, yani ölen kocasının mezarının yanına gömülmek� Geldiği günün gecesi oğluna açılmak ister. Ama gerçeği söyleyemez. Sadece �Ölürsem beni köyüme, babanın yanına göm.� der.Anne, oğluna bir kez olsun sarılmasını söyler, beş yıldır çok özlemiştir. Ama oğul, hala annesine kırgın ve soğuktur. Bu yüzden annesinin bu isteğini yerine getirmez. Anne ertesi sabah, yatağında ölü bulunur. Oğul şok olur. Annesinin vasiyetini yerine getirmek için annesinin tabutunu arabasının üzerine bağlar ve tek başına yola çıkar. Yol boyunca pişmanlık duyar. Annesiyle ilgili hatıralar canlanır zihninde.Derken araba, köye yakın bir yerde sarp bir yolda arıza yapar. Köye haber vermiştir. Annenin mezarı kazılmış, köylüler cenazeyi beklemektedir. Oğul, annesinin, cenazesini yetiştirmek için tabutu sırtına alır ve uzun ve zorlu bir yolculuğa başlar. Büyük zorluklar içinde tabutu sırtında taşır. Dere kenarında takatten kesilir yere yuvarlanır, bayılır. Uyandığında tabut yoktur. Tabut dere sularına kapılıp gitmiştir. Oğul, panik içinde tabutu arar ama bulamaz.Çaresiz bir şekilde köyüne gider. Köylüler cenazeyi beklemektedir�
Devamını Oku