Köyün astığı astık, kestiği kestik ağası Reşit kendine karşı geldiği için dul Hacer?in askerlik çağındaki oğlu Şabanı öldürür ve kaza süsü vermek için de uçurumdan yuvarlar... Tek oğlunu da kaybeden Hacer kadının acısı büyüktür. Acılı anne artık oğlunun mezarı başında, uçurumlarda ağıtlar yakmakta, mecnun gibi dolaşmaktadır.Öte yandan Reşit Ağa'nın zulmünden bütün köylü yaka silkmekte fakat kasabanın ileri gelenleriyle de arası iyi olduğundan köylünün yakınma ve şikayetleri ceza olarak geri dönmektedir. Reşit ağanın uydurma suçlamaları ve iftiraları yüzünden köylünün hemen hepsi hapsi boylamıştır. Fakat Reşit ağanın gözünü yıldırdığı biri daha vardır. Çobanlık yaparak dağlarda yaşamak zorunda kalmıştır. Ne var ki Çoban, bu kez istemeden Reşit Ağa'nın işlediği cinayeti görmüştür. Fakat ağanın korkusundan sesini çıkaramamakta, kimseye bir şey diyememektedir. Çobanın bu suskunluğu Hacer?in halini görünceye kadar sürer. Dağda deli divane dolanan kadını gören çoban, Hacer kadına cinayeti gördüğünü, oğlunu Reşit Ağa'nın öldürdüğünü söyler. Hacer kadın ve çoban bu gerçekle Reşit ağanın zulmü arasında sıkışıp kalırlar. Ancak Reşit ağanın cinayeti işlediğinin ortaya çıkarılmasının tek yolu vardır. Cesedi otopsi için kasabaya götürebilirlerse mümkün olursa Reşit Ağa ile baş edebileceklerdir. Kasabada otopsi yapılacak, Reşit ağanın tabancasından çıkan kurşunlar savcı tarafından delil sayılacaktır.
Devamını Oku