Andrey Rublyov
8,2/10
(111 oy)
98
kullanıcı bu
filmi izledi
filmi izledi
122
kullanıcının
favori filmi
favori filmi
Andrey Rublyov Filminin Konusu
15.yüzyılda yaşamış olan ünlü ikon sanatçısı Andrei Rublev'in öyküsü... 1400-1423 yılları arasında Rusya'da yaşanan olayları, taht kavgalarını ve Tatar saldırılarını da öyküleyen film son bölümü dışında siyah-beyaz çekilmiş. Efsanevi final sekansı ise Rublev'ın eserlerini renkli olarak gösteriyor ve hikayeyi bütünlüyor.
Bu filmleri de beğenebilirsiniz

Çöküş
Dram, Tarih, Savaş

Şölen Başlasın
Savaş, Tarih, Dram

Potop
Tarih, Macera, Savaş

Monsieur Vincent
Dram, Tarih

Little Ashes
Dram, Romantik

Soğuk Dağ
Savaş, Tarih, Macera

Ran
Aksiyon, Dram, Tarih

Edvard Munch
Tarih, Dram

Exodus: Tanrılar ve Krallar
Macera, Dram, Aksiyon

Rüzgar Gibi Geçti
Dram, Savaş, Romantik

Ay ve Güneş Kardeşler
Dram, Tarih

Barry Lyndon
Dram, Romantik, Savaş

Fellini Satyricon
Dram, Fantastik

Avrupa Avrupa
Tarih, Dram, Savaş

Son Umut
Savaş, Dram

Sahtekar
Suç, Dram, Gizem

Dogville
Suç, Dram, Gerilim

Umutlar Ülkesi
Dram, Tarih, Romantik

Münih
Dram, Aksiyon, Tarih

Yeni Dünya: Amerika'nın Keşfi
Dram, Tarih, Romantik

Luther
Dram, Tarih

Cezayir Bağımsızlık Savaşı
Dram, Savaş, Tarih

Michael Collins
Savaş, Dram, Gerilim

Sophie Scholl - Son Günler
Dram, Tarih

Kardeş Gibiydiler
Suç, Dram, Gerilim

Kefaret
Dram, Romantik

Kara Kitap
Dram, Gerilim, Savaş

Gençliğin En İyisi
Dram, Tarih, Romantik

Kwaidan
Korku, Fantastik, Dram

Miracle At St. Anna
Dram, Savaş

Arabistanlı Lawrence
Macera, Tarih, Savaş

Özgürlük Rüzgarı
Dram, Savaş

İsimsiz Kahramanlar
Dram, Tarih, Savaş

Elveda Çocuklar
Dram, Savaş

Siyah Kaftan
Macera, Dram, Tarih

Kan Dökülecek
Dram

21 Gram
Dram, Suç, Gerilim

Iwo Jima'dan Mektuplar
Aksiyon, Dram, Savaş

Direniş
Aksiyon, Dram, Tarih

Tünel
Dram, Gerilim

Notre Dame'ın Kamburu
Dram, Romantik, Korku

Açlık
Dram, Tarih

Bulut Atlası
Dram, Bilim Kurgu

Büyük Balık
Macera, Fantastik, Dram

Koku: Bir Katilin Hikayesi
Suç, Fantastik, Dram

Goya'nın Hayaletleri
Dram, Tarih

Marie Antoinette
Dram, Tarih

Restorasyon
Dram, Romantik

City of Life and Death
Dram, Tarih, Savaş

Ip Man 2
Aksiyon, Tarih, Dram
Filmi Ekleyen: ssenarist
Hata Bildir
Listeme Ekle
veya
Yeni Liste Oluştur
Liste ismi en az 3 karakter olmalıdır!
Film Afişi

Yorumlar (27)
Muhayyile aracılığıyla bir adam, bir ressam mı yaratmaktan söz edi-
liyor, o halde hiç duraksamadan şeref tâcı hemen Tarkovski'nin başı-
na yerleştirilmelidir. Tarih yazmak böyle bir şeydir işte. Aidiyeti bile meşkuk bir tablo, bir iki fresko, üç beş bilgi kırıntısı, ve Tarkovski'nin idrakinden zuhura gelen saatlere yayılmış koca bir anlatı şöleni.
Ressam, nakkaş ve derviş. Andrei Rublev (1966). Sinema sanatı
kendi öncülerine hürmet etmek zorundadır. Sanatı yönlendiren değiş-
mez idea'nın kendisine. İnsan'ın bütünlüğüne. Tarkovski sinemasının
şiarı budur. Asla hürmet. Nitekim yirmi yıl sonra Tarkovski Offrette
(1986) Leonardo da Vinci'nin Adorazione dei Magi (1481) adlı tab-
losundan ana simge olarak yararlanmakta da tereddüt etmeyecektir.
Kâhinlerin Arz-1 Ubudiyeti. Başka bir deyişle bilimin sertliği ve acımasızlığı karşısında inanç ve şefkat, istatistikler karşısında büyü ve kehanet, en nihayet umutsuzluğun şifası olarak da mucize.
Tarih ve Çan ve İnanç. Andrei Rublev, bir şaheserin maddi imkânlardan çok yönetmenin aşk ve istidadının eseri olduğunun açık isbatıdır.Sanat öncelikle insana ihtiyaç duyar, güce ve paraya değil.İnsana, yani sanatçıya.Türkiye'de bir Sinan filmi niçin çekilemez? İşte bundan. Tutku dolu, özgür ve zengin muhayyilelerin eksikliğinden. Devletin, meselâ ilgili Bakanlığın o işsiz, güçsüz, ruhsuz bürokratları belki bir bütçe oluşturacaklar, belki birilerini Görevlendirecekler, belki niçin bir Sinan belgeselimiz bile yok diyecekler, belki kendilerine iş çıkaracaklar, ama en nihayet yine de eldeki mahdud imkânları çarçur etmekten başka bir şey yapamayacaklardır. Lütfen biraz da kültür ve sanat için eller cebe, demenin ne anlamı var? Masaların üzeri altınla ve gümüşle dolduğunda n'olacak? Paranın gücü sanatı ve sanatçıyı mı yaratacak? Aşk ve istidad biraraya gelmeyince yaratı olmaz. İrade ve kudret.
Çelişkiyle yüzleşilmedikçe de ne aşk ortaya çıkar, ne de istidad!
Sanat ve sanatçı mı istiyorsunuz, dua edin de belâlar yağsın üzeri-
nize gökten! Açlıktan nefesiniz koksun! Hüznünüz olsun meselâ. Yok-
sunluklarınız. İncinmişlikleriniz. Güçsüzlüğünüz. Kuşkunun pençesin-
de kıvranın. Dualarınız hep geri çevrilsin. Kahrolunuz. Kahrediniz.
Yaşamı soğuk bir su gibi teninizde hissediniz. Uykuya hasret kalınız.
Şefkat kokan bir nefes beklerken kürek kemiklerinizin ortasında hissedin yârin hançerini. Tadın ihaneti. Reddedilin. İnkâr edin ve edilin.
Tereddüt edin. İncindiğinizi düşünün. Rüyalarınıza apansız doluşan
bedbahtlara kendinizi anlatmaya çalışırken takatsiz kalın. Yaşayın
yani. Çelişkiyi. Çileyi. Bakın o zaman nasıl da göğün kapıları açılıyor.
Tanrı nasıl da sesinizi duyuyor. İlham perileri nasıl da dans ediyorlar çevrenizde.VE işte o zaman sanatçı yaratmaya, ele geçirilemez olanı fethetmeye başlar. Ölmemek için. Biraz olsun nefes almak için. Hakikatin kokusunu sırf sevgilinin saç diplerinden duyabilmek için.
Tarkovski'de bunların hepsi vardı. Önce hüzün. Bütünüyle. Huzursuzluk. Varoluş izdırabi. Ve istidad. Zatından şuur taleb eden istidad.Kemal.
Böylece kendi tarihinden bir başyapıt ortaya çıkardı. Lütfen ilk fırsatta diz çöküp seyrediniz o dehanın ışıltısını. Bir çan nasıl yapılırmış, görün lütfen! Bir inanç varlığını nasıl sürdürürmüş, izleyin!
Tanrının önünde herkes kendi günahlarından başkasını sorumlu tutup, kendini haklı çıkartacak.
-Böyle düşüncelerinle nasıl resim yapıyorsun, anlamıyorum. Övgüleri nasıl kabul ediyorsun?
+Ben Tanrı'ya hizmet ederim, insana değil.Bugün överler; yarın önceki gün övdüklerini istismar ederler.Ve ondan sonra seni, beni her şeyi unutacaklar!
Her şey kibir! her şey boş! Şimdi her şey başladığı yere geri döner ve tekrar edip durur. Eğer İsa dünyaya tekrar gelse, bir kez daha çarmıha gerilecektir!
Birincisi: Sadece izlersiniz, izlemeseydim de olurdu dersiniz.
İkincisi: İzlersiniz ve beğenirsiniz ve tavsiye edersiniz çünkü gönlünüze dokunur.
Üçüncüsü: Yaşarsınız, O film, karakter sizin bir parçanızdır ya da izledikten sonra sizin bir parçanız olmuştur, geriye kalan hayatınızda asla unutmayacağınız ve öyle kolay kolay herkese tavsiye etmeyeceğiniz türden bir filmdir. Tavsiye etmeye kıyamazsınız zira tavsiye edeceğiniz kişiler değerini bilmez, anlayamaz diye korkarsınız, çok özeldir.
İşte Andrei Rublev, tıpkı Stalker gibi benim için tam olarak Üçüncü kategoriden bir filmdir. Tarkovsky'nin daha sonraki yıllarda çekeceği Stalker filmine ön hazırlık mahiyetinde olan bu filmde de tıpkı Stalkerda olduğu gibi insanlar tarafından cehenneme çevrilen bir dünyaya vurgu söz konusudur, bu dünya Hobbes'un "homo homuni lupus" sözünün tasviridir adeta ve Sartre'ın dediği gibi artık: L’ENFER C’EST LES AUTRES”."
Geçmiş ve şimdi aynıdır, yaşanılanlar değişmez. Çünkü zaman döngüseldir, çizgisel değil. Andrei Rublev ve Stalker içinde yaşadıkları dünyanın her zaman böyle kötü olduğunun ve olacağının farkındadırlar. (İnsanlık ilerlemez.) Bu farkındalık ancak bilgi ile mümkündür ve bilgi ne kadar artarsa acı da artar.
Rublev'in de söylediği gibi " …Böyle düşüncelerle nasıl resim yapabiliyorsun, anlamıyorum. Övgüleri nasıl kabul ediyorsun? Münzevi olup mağaralarda yaşadım. Ben Tanrı’ya hizmet ederim, insana değil. Bugün överler; yarın, önceki gün övdüklerini istismar ederler. Ve ondan sonra seni, beni, her şeyi unutacaklar! Her şey kibir! Her şey boş! İnsanlık zaten aptallığa ve alçaklığa teslim edildi ve şimdi sadece kendini tekrar ediyor. Her şey başladığı yere geri döner ve tekrar edip durur. Eğer İsa dünyaya tekrar gelse, bir kez daha çarmıha gerilecektir! Sadece kötüyü hatırlarsan hiçbir zaman Tanrı önünde mutlu olamazsın…"
Rublev de bu zihinsel farkındalığı, huzursuz bilinci nedeniyle çileci (asketik) bir yaşam biçimini benimsiyor,çünkü umudu yoktur geleceğe dair, Rublev böyle düşünmeye başladığında henüz gençtir… Dini kimliği (keşiş) , Sanatçı (ikona/hrııstiyan minyatürü) kimliğinin önüne geçiyor. Hakiki Sanatçı olan Tanrı'nın huzurunda yaşadığı tüm problemler ile beraber çevresinde yaşanan kötülükler karşısında elinin kolunun bağlı olduğunu düşünüyor. Yaşadığı bir takım hadiseler neticesinde günahkar olarak nitelendirdiği kendisini cezalandırıyor, ve en büyük ceza olarak da Tanrının ona bahşettiği, çok sevdiği yaratma eyleminden kendini mahrum bırakıyor. ..Çok yetenekli bir musavvir için zor bir tahammül süreci. Ne büyük, ne naif bir katlanış!!!
Tasvir faaliyetinde bulunmadığı süreç, Tekâmülüdür Rublev in... Rublev her şeye rağmen inancını yitirmez, yaşama gayesi olan tasvirden(sanattan) vazgeçer, Tanrıdan vazgeçmez...Dolayısı ile Rublev in fikir dünyası “Ben Allah'ı isteklerimin olmaması ile bilirim", "lütfun da hoş, kahrında hoş" gibi mistik esaslı sözlerin vücut bulmuş halidir diyebiliriz.
Rublev'in bir ikona(minyatür) sanatçısı olması nedeniyle Tarkovsky filmde her An ikonalardan birer parça (ışıma) ile bize hitap ediyor ve görsel anlamda izleyicinin zihnini avuçları arasına alan bir anlatım tekniği kullanıyor(her filminde olduğu gibi)
Bu filmle beraber Tarkovsky'nin zaman geçtikçe dünyaya, insanlığa dair bakış açısının da değiştiğini, geleceğe dair tüm iyimserliğini yitirdiğini görürüz. Her ne kadar karakterler aşağı yukarı birbirleriyle benzerlik gösterse de 1966 Andrei Rublev'in finalindeki ümit var söylem, 1979 Stalker da yerini karamsarlığa, çözümsüzlükle baş başa bırakıyor bizleri: bunca yıl boyunca geçmiş zamandan kendisine ders çıkarabilme olgunluğuna erişememiş insanlık, geleceğe dair umut etme lüksüne de sahip olmamalı ve bu yüzden endişe etmeli, korkmalı, acı çekmeli: Stalker filminin finalinde olduğu gibi...
Son olarak şunu söyleyebiliriz ki Yönetmenin alameti farikası olan Rublev ve Stalker, düşünsel altyapısı o kadar derin, o kadar muazzam filmler/karakterler ki , bu filmleri ilgili sahneleri ile, bir kereye mahsus yüzeysel bir seyirle değil de; defaatle okuyarak izlemek, tam anlamıyla idrak edebilmemiz için önemlidir. İyi Seyirler…
(...bugüne ithafen...)