Shirin

Sinema perdesine farklı bir bakış açısı sunan bu filmin en güzel tarafı; içinde insanı mest eden, nice güzel manalı cümleler barındırmasıdır. Bir film düşünün ki mekanlar ve karakterlerin yüzleri sizin canlandırmanızla hayat bulsun. Ferhat budur, Şirin budur diye oyuncu dayatmaları olmasın. Hayal gücünüze bırakılmış bu filmde herkes kendi Ferhat’ ını ve Şirin’ ini çiziyor(belki de gören görmeyen herkes aynı tadı alsın diye özellikle yapılmıştır). Hikayenin derinliği duygusal anlamda içimde bir şeyleri tetiklemese de değişik hisler uyandırdı. Ama saf bir aşkı size sunuyor. 120 oyuncudan sadece 3 ünü tanıyabildim, bu da benim ayıbım diyelim. Sinema deneyimi açısından da ayrıca öneririm. 10/7.2

\"Aşk yağmuru olmasa dünya çöle dönerdi.
Aşksız bir gönül solmuş bir çiçekten farksızdır.
Yüzlerce hayatı olsa bile insanın aşksızsa eğer,
ölüdür.Aşkın ateşi bu dünyanını verdiği en güzel
hediyedir.Aşk olmasa çiçeklerin yüzü gülmez bulutlar
gözyaşı dökmezdi...\"

Gün olurda bu filmin bulunduğu sayfayı uğrarsanız şayet yanlışlıkla veya bir tesadüf sonucu uğramışsanız ve içinde hiçbir hareketin olmadığı filmler sizi sıkıyorsa beni dinlerseniz ne bu sayfayı işgal edin nede bu yorumu okuyarak vakit geçirin zira yanlış yerdesiniz emin olun...

Hep düşünmüşümdür eski zaman edebiyatçıları neden yüzyıllara meydan okuyan eserlerinde hep gözyaşını hakim kılmışlardır.Sanki geçmiş zaman aşıkları hiç kavuşmamışta bu durum edebiyatçılara miras kalmıştır.Leyla Mecnun,Kerem Aslı,Ferhat Şirin,Mem u Zin...daha adını burada anamayacağım her biri kendi alanında asırlara göğüs geren eserlerin nerdeyse hepsine hüzün hakimdir.Okurken içiniz içinizi kemirir hele ki serde duygusallık varsa o zaman gözyaşları sel olur akar kavuşamayan aşıklar için.Ya da bu soruyu şöyle mi sormam gerekiyor:\"Neden eski zaman aşkları artık bu gün yok...\"

Öyle bir film düşünün ki içinde hareket namına hiçbir şey yok.Milyon dolarlık bütçesi,şımarık oyuncusu,kaprisli yönetmeni,seti,efekti,bilmem neysi hiçbir şeysi yok.Sadece ışıkları kapalı bir sinema solunu ve o salonda perdedeki filmi izleyen bayanlar.Ancak siz sadece bayanların yüzünü görüyorsunuz birde bayanların izlediği sinema filminin konuşmalarını duyuyorsunuz başka hiçbir şey yok.Birbuçuk saat boyunca sadece bayanların sinema perdesinde izledikleri filme verdikleri tepkileri izliyorsunuz.Onların durumuna göre izledikleri sahneleri kafanızda canlandırmaya çalışıyorsunuz.Sanırım bayan aktrislerin verdikleri tepkiler tamamen doğal yani ağlamaları,hüzünlenmeleri her şey doğal sadece kamera filmi izleyen bayanları çekiyor.

Evet filmin zahiren hiçbir esprisi yok.İlk defa izlediğim bu türü sevmiyorsanız fazlasıyla saçma bulacağınız ama bana göre \"işte sanat filmi böyle olur\"dedirten bir film.Beni filme hayran bırakan yaşanan diyalogların muhteşemliğinin yanında aktrislerin yüz ve mimiklerinden izledikleri filme kafanızda hayali görüntüler çizmeniz oldu.Üzerine çok şey yazılabilecek bir film heleki farsçanın muhteşem tınısı çok ama çok mükemmeldi diyebilirim.İran sineması yine yaptı yapacağını ve böylesi muhteşem bir yapımı bize sundu.Bu filmi bence Hollywood un amiyane tabirle kralı gelse çekemez.
Çok ama çok muhteşem bir yapım ama yazdıklarımı dikkate alın yoksa filmi yapanada.... diyerek saydırmaya başlayabilirsiniz.Film Husrev ile Şirin arasındaki aşkı anlatıyor keşke perdeki filmin hangi film olduğunu bilseydim...
Puanım:9/10