Begotten

Hangi kafayla çekildiği cidden meçhul. Anlatmak istediğinin görsellikle açıklamasıda yok. Ortada net görüntüde yok.
Filmin ilk başında bi adamın karnını deşerek öldürmesi ve sonrasında bi kadının belirip adamın sıvılarından kendini gebe yapması ve dünyayı doğurup, insanoğlunun dünyaya zalimliği ile bide bi grup işkence yapması şeklinde giden, sonu olmayan abidik gubidik bi video. Video diyorum çünkü film diyemem.
Anlattığı şey fazlaca ütopik ve görsellik çöp. İmgelerden öteye gidememiş ve sürrealizminde içinden geçilmiş. Filmi iki kere izledim ve kesinlikle çöp, boş. Bir replik bile yok, tost makinesi gibi görüntülerden ibaret. Yönetmen kasmışda kasmış. Projelerinde güzel bi projede yok malesef. Ayrıca sanatlada alakası yok. Daha düzgün görsellikle kısa film olarak olsaydı iyi olurdu.
Sürrealizmin en iyi yönetmeni Luis Bunuel'dir. Filmleri birbirinden iyi, net, göndermeli, vs.
Blanche Monnier, Elisabeth Fritzl gerçek yaşanmış olaylarda en akılalmaz olduğu gibi bu filmde akılalmaz bi film.

Bu film için doğru kelime: farklı.
Ukalalık yapmak istemem ama biraz mitoloji okurum ve bu filmle bir bağ kurmaya çalıştım çünkü bana giriş bölümü fazla mitoloji gibi hissettirdi ama olmadı. Aslında filmin başlangıcı, orta bölümden bir sahne ve son sahne dışında, yaklaşık yüzde 75'ini hiçbirşey anlamadan izledim.
Şimdi belirttiğim sahneleri göz önüne alarak, anlamadığım sahnelerin vermesini istediği mesaj hiçlik olabilir mi?
Bilmiyorum.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki filmi beğendiğini ve kesinlikle izlenmesi gerektiğini söyleyenlerin yüzde 95'i hiçbir halt anlamamıştır.
Filmin yönetmeni büyük nietzsche hayranıymış. Ben hiç kitabını okumadım. Eğer sizde öyleyseniz ve filmi izleyecekseniz, belki yönetmenin kafa yapısına yetişirsiniz.