Babil

3 saatlik süresiyle tek seferde oturup izlemesi oldukça zor olan bir dönem draması.

Yer yer eğlenceli sahneler olsa da genel kitleye hitap eden bir piyasa işi olmadığından gişede patlamış olmasına açıkçası hiç şaşırmadım.

Film 3 karakterin etrafında şekillense de aslında 2 hikaye anlatılıyor. Many zaman zaman Jack'in hikayesine dahil olsa da esasında Nellie'nin hikayesinin ana öğesi.

Şahsen ben özelikle Jack'in hikayesinin dramatik alt yapısını daha çok beğendim. Alkol, uyuşturucu, kadınlar ve artık sapkınlığa varan zevkler arasındaki bir adamın zil zurna sarhoşken bile kamera önünde ilahlaşması ama daha sonra sesli sinemaya ayak uyduramaması, önce çevresini suçlayıp sonrasında Elinor'un(Jean Smart) enfes böcek tiradıyla gerçekle yüzleşmesi ve kendini öldürmesi harikaydı. Brad Pitt harika bir iş çıkartmış.

Margo Robbie ile ilgili de şuna artık kesin emin oldum ki bu kadının en büyük sorunu fazla güzel ve seksi olması. Ne kadar iyi bir oyuncu olduğu güzelliği yüzünden anlaşılamıyor. Asıl başarısını yaşlandığında çevireceği filmlerle göstereceğini düşünüyorum.

Herkese kesinlikle önerebileceğim bir film değil. Ama sinemaya özellikle de Hollywood'a ilgisi olanların izlemesi gereken bir yapım.

7,6/10