Hayatın Lezzeti

Sıradan hayatlar süren bir grup insan. Ve bu birinden farklı tiplerin hayatlarına uğrayan olağandışılığın onlara olan etkileri. Sıradanlığın kırıldığı bu deneyimlerin sonucunda: kimisi için kabuğundan kurtulmak, kimisi için uzaklara daldığında gülümseten bir anıyı hatırlamak, kimisi içinde tatlı bir rüyaydı diyebilmek olacaktır belki de. Sonuç olarak hepsi yüreklerinde kendince bir yanıt bulmuştur. Lokantanın sömürülen garsonu Mao, yaşam felsefesi ve el becerileriyle, benim gözümde filmin en dikkat çeken kişisiydi. Filmin yabancı gelmeyen havasıyla, yabancı gelmeyen hikayeleriyle, yabancı gelmeyen tipleriyle beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Pişman olmayacaksınız. 10/7.4

Filmi çok beğendiğimi söyleyebilirim. İspanyol sinemasını yakından takip eden biri olarak abartısız sakin bir anlatıma sahip aynı semtte yaşayan insanların hayatları üzerinden akıp giden bir film. 10 üzerinden 9 verilir ve herkese tavsiye edilir. Ruben Ochandiano'yu dikkatli seyirciler Kırık Kucaklaşmalar filminden hatırlayabilirler. Tapas İspanyol mezelerine verilen ortak isim ve filmin de adını buradan alması ayrı bir hoşluk yaratıyor. Çinli garson rolünü oynayan oyuncu da basit ve akılda kalıcı bir performans sergiliyor. Yalnız kadın rolündeki Elvira Minguez -Che guevera'nın hayatını anlatan Steven Sodenberg'in Che Part One filminde de rol almıştı- takdire değer bir performansı var. Sonuçta aldığı ödülleri hak eden güzel bir yapıt.