Cellat

1995 yapımı Yedi-Se7en filmi ile zirve yapan sapık seri katillerle ilgili filmlerden sonuncusu. Al Pacino ve Karl Urbanlı cast filme değer katmış. Fakat film bir kaç açıdan yeterince iyi değil.
Öncelikle cinayetler arası bağlantıyı çok basit bulup hızla olay yerine giderlerken çok hızlı geçişler olmuş. Bu da filme biraz yapmacık havası vermiş. Biran önce bitirilmeye çalışılmış havası var. Süreyi biraz uzun tutup mantık örgüsünü sağlamlaştırabilirlerdi. Bir de katilin neden bu iki polisi hedef aldığı net değil. Yani babası intihar etmiş. Nedeni de evinden atılmış olması. Polisin ne suçu var? Polis çocukla ilgilenmek zorunda mı? Bari evlatlık olarak alsaymış. Ya diğer polis? Eşini zaten öldürmüşsün. Ya İngilizce öğretmeninin suçu neydi? Hadi diğerleri ile polisleri bağdaştırdın...Gazeteciyi de anlamış değilim. Bir seri katil var. Bununla doğrudan ilintili iki polise ayak bağı olsun diye mi onu polislerin peşine taktın?
Bu tarz karanlık atmosferli, gizemli seri katil filmlerini sevmeme rağmen bu film olmamış. iyi film için iyi bir senaryodan öte iyi bir cast ve iyi bir yönetmen lazım. İyi bir yönetmen iyi oyuncularla senaryonun açıklarını kapatabilir. Fakat filmimizde iyi bir yönetmen yok. Bu film iyi bir yönetmenle ve bu cast ile çok daha iyi bir film olurmuş Fakat olmamış. Senaryo da yeterli değildi.
Bir de açık kapı bırakılmış devam filmi için. Bu tarzı sevenler için bir devam filmi olabilir. Fakat film yeterince başarılı olamayınca zannedersem devam filmi de olmayacak. Yine de Al Pacino-Karl Urban için izlenebilecek bir film.