Ares

Yavaş ve ağır olmakla birlikte ilginç konusu nedeniyle sonuna kadar ilgiyle izlediğim filmlerden. Suratsız insanların çoğunlukta olduğu karamsar ve berbat bir dünyada 80 dakika zaman geçirmek sıkıcı gelebilir...
Ancak konu gerçekten ilginç...
Yer Fransa. Yıl 2037...2026 yılında Fransa ekonomisi çökmüş, şimdi 15 milyon işsiz ve yoksul insan sefil halde yaşamaktadır. Büyük şirketler devletin borçlarını ödeyerek devlet yönetimine el koymuşlardır. Kanunkoyucu şirketler insanlara alabildiğine özgürlük vermişlerdir..( Öyle ki, uyuşturucu ve insanlara vücutlarını satma özgürlüğü ! dahil) Ya hayatınız pahasına bir fırsatını bulup zengin olup uzun ve özgür yaşayacak, ya da sokaklarda kaos ortamında kimvurduya gideceksiniz. Teknoloji şirketleri insanlara yeni ilaçlar satmak için önce onları kobay olarak kullanmak durumundadır. Filmin arkaplanı bu.
Yakın planda ise: Ablası ve yeğenlerini, bu karanlık atmosferdeki … acımasız sokaklardaki tehlikeden korumaya çalışan eski bir döğüşçünün hikayesi anlatılmakta…Suratsız kahramanımız, farklı fizyolojik yapıya sahip olmanın avantajını kullanmak zorunda kalacak mıdır?
Döğüş meraklıları seveceklerdir.
Film bittiğinde aklınızda şu soru kalıyor...Dünyanın yakın geleceği için endişeli olmak gerekiyor mu?
Kısacası; sevimsiz ama ilginç ve güzel bir bilim kurgu. 7/10