New Jersey eyaletinin Paterson kentinde otobüs şoförlüğü yaparak geçinen Paterson'ın (Adam Driver) hayatı son derece tekdüze bir şekilde geçmektedir. Her sabah erken kalkıp işe gider, yolcuların konuşmalarını dinler, ara verince defterine şiirler yazar, iş çıkışı eşinin köpeği Marvin'i gezdirir, aynı bara uğrayarak bir bira içer ve eve döner. Bu sıradan yaşamından gayet memnundur. Eşi Laura (Gülşifte Ferahani) ise eşinin şiirlerini bastırmasını isteyen, geleceğe dair birçok hayal kuran, girişken bir insandır. Ne var ki Paterson hayattan çok fazla şey isteyen biri değildir, bu nedenle rutin hayatını değiştirmek için hiçbir neden görmemektedir. Dünya prömiyerini 2016 Cannes Film Festivali'nde yapan, bağımsız filmlerin usta ismi Jim Jarmusch'un filmi Paterson, 24 Şubat 2017'de Türkiye'de gösterime girdi.
Paterson
6,2/10
(42 oy)
90
kullanıcı bu
filmi izledi
filmi izledi
48
kullanıcının
favori filmi
favori filmi
Paterson Filminin Konusu
Bu filmleri de beğenebilirsiniz

Beni Orada Arama
Dram, Müzikal

In Bruges
Komedi, Dram, Suç

Hugo
Macera, Dram, Aile

Büyük Budapeşte Oteli
Komedi, Dram

Sicario
Aksiyon, Suç, Gerilim

Münih
Dram, Aksiyon, Tarih

Muhteşem Güzellik
Dram

Kardeş Gibiydiler
Suç, Dram, Gerilim

Elde Makas Koşmak
Dram, Komedi

Onu Sarıya Boya
Komedi, Dram, Tarih

Adventureland
Komedi, Dram, Romantik

Gençliğin En İyisi
Dram, Tarih, Romantik

Gitme
Gizem, Gerilim, Dram

Capote
Suç, Dram

Arıza
Dram, Komedi, Romantik

Jamesy Boy
Suç, Dram, Romantik

Şöhrete Bir Adım
Dram, Müzikal

Yerinde Olsam
Komedi, Dram, Romantik

Tenin Gizemi
Dram

Joe Gould'un Sırrı
Dram

The City Of Your Final Destination
Dram

Antibodies
Gerilim, Suç, Dram

Leo
Dram

Bulut Atlası
Dram, Bilim Kurgu

Sils Maria: Ve Perde
Dram

Mommy
Dram

American Honey
Dram

Kara Yılan İnliyor
Dram

Zodiac
Suç, Dram, Gizem

İhtiyar Delikanlı
Dram, Gerilim, Gizem

Dogville
Suç, Dram, Gerilim

Not Defteri
Romantik, Dram

Asi Gençlik
Dram, Gizem

Driving Lessons
Komedi, Dram

I Love You Phillip Morris
Komedi, Suç, Dram

Yaşamak
Dram

Seni Seviyorum New York
Komedi, Dram, Romantik

Man Bites Dog
Komedi, Suç

Birlikte
Dram, Komedi, Romantik

Rus Bebekler
Komedi, Dram, Romantik

The Brothers Bloom
Macera, Komedi, Dram

Little Ashes
Dram, Romantik

Aşkın (500) Günü
Komedi, Dram, Romantik

Büyük Gözler
Dram

Agatha and the Storm
Komedi, Romantik

Şiir
Dram

Saksı Olmanın Faydaları
Dram

Aile Sırları
Komedi, Dram

Son Durak
Dram

Benim Komşum Bir Melek
Komedi
Filmi Ekleyen: Aquuamarine
Hata Bildir
Listeme Ekle
veya
Yeni Liste Oluştur
Liste ismi en az 3 karakter olmalıdır!
Film Afişi

Yorumlar (34)
Seyrettiğim 5. filmi ve sadece Ghost Dog beğendim, o da netice de onurlu bir suikastçinin hikayesiydi. Temel olarak yönetmenin anlattığı içselliği, günümüzün yaşam tarzına uymayan farklı çağdan kalma bir adamın hikayesine tüm detaylarıyla uyuyordu.
Rönesans dönemin den kalma kafasıyla düşünen bir şairin sıradan yaşamına odaklanıyoruz. Eser beni hiç içine alamadı şiirleri de özümseyemedim, yani bana hitap etmedi.
Finaliyle de Jim Jarmusch'un Japon hayranlığının devam ettiğini anladık. Netice de Paterson'un eserleri Haiku tarzında şiirler (Ben sadece Ghost of Tsushima dan biliyorum.)
Burada, 35 seneden de fazla bir süredir film yapan bir yazar ve yönetmenin gelebileceği en güzel noktalardan birinde buluyoruz Jarmusch'u: gündelik, sıradan hayatın şiirle iç içe geçmiş, sıradışı hiç bir şey yaşanmayan ama hayatın kendisi olduğu için aslında sıradışı ve güzel olan bir hayat, bir yaşama çabası, iyi olma, iyi davranma, kabullenme, devam etme, sabretme, gülümseme, anlamaya çalışması yaşamanın kendisi ve nice Jarmusch karakteri gibi Paterson da anlamaya çalışıyor, ve yaşamaya, ve iyi olmaya çalışıyor, iyi davranmaya... Kendisi olmaya çalışıyor ve başkalarıyla olmaya. Başına gelenlere katlanmaya çalışıyor, katlanıyor da.
Jarmusch'un 30 seneden fazla süren hikayelerinde sadece bir iki filmini izlemesem de, doğru bir yorum olacağını düşündüğüm şu sözleri söyleyebilirim: kamerasını, kalemini insana, insanı anlamaya; onu içinde yaşadığı mekanlara, insanlar arasına, doğaya yerleştiren bir yönetmen Jarmusch. İnsan denen varlığı iyilik ve kötülüğün arasında gelip giden nice insanla beraber, ama kalemini hep naif, iyi, güzel olandan, ama onun aksak ve tekleyen yönlerine de bakarak yazmaya, anlatmaya çalışan bir yönetmen ve senarist. Jarmusch'un karakterleri aynen Paterson gibiler: Paterson da Stranger than Paradise'daki Eddie de, Ghost Dog'daki Ghost Dog da, William Blake de ne kadar birbirine benziyor aslında: onlar naifliklerinde, kararlılıklarında, hayata sarılışlarında, hayataı tecrübe edişlerinde ne kadar güzeller, ne kadar temiz ve ne kadar insanın içini acıtıcı bir sevgi hissiyle dolular hayata karşı... bütün o olağan, sıradan, içe dönük, komik olabilen ya da olamayan, olmayan yanlarıyla hepsi nasıl da bir aradalar....
Şu dünya üzerinde yaşamanın ve insan olmanın anlamını ve bu derdi, bu hem güzel hem de çirkin sürüp giden hayatı bize bir çok insanın hikayesiyle anlatabilen bütün edebiyatçılar, yazar ve şairler, sinemacılar ve sanatçılar, hikayeleriyle hayata ve kendimize bakıp durmamızı- aynen Paterson gibi- ve rutin akışın içinde bir an işlevsiz kalıp şaşırarak yaşamak denen şu şeye bakmamızı isteyen hepsi, bize neyi anlatıyorlar aslında? Jarmusch'un söylediği şey: şu an burdayız ve şu andayız. Aynen Doppler'in söylediği gibi; insan bir var, bir yok; bir gün var, bir gün yok, diyor Jarmusch. Ve "Kahve ve Sigaralar"ın finali Şampanya'daki o güzel adamın susarak kendini o ilahi, göksel müziğe verişi gibi bizi hayata, yaşamaya; yaşamayı ve ölmeyi takdir etmeye çağırıyor....
Paterson'ı, ve Jarmusch'un insan sesleri, insan hikayeleri; 36 sene öncesinden eddie'nin sempatik, utangaç gülüşlerini, william blake'in hakikati anlamaya dek uzanan yolculuğunu, night on earth'te yo yo ve helmut'un naif, güzel arkadaşlığını; paterson'ın otobüs yolculuklarında yazdığı şiirleri, yürüyüşlerini ve william carlos williams şiirlerine olan düşkünlüğünü görmeye, onları ve diğerlerini tanıyıp sevmeye, onlarla hemhal ve arkadaş olmaya çağırıyorum herkesi. Faruk Duman'ın edebiyat severek ölen herkesin okumayan insanlara kıyasla daha güzel öldüğünü söylemesi gibi Yazmalı Defter'de, ben de jarmusch'un karakterlerini bilmeden ölmenin kendimize yazık etmek olacağını söylüyorum...
Paterson'ı, herkese, ama herkese öneriyorum.