Akşamcı

Mecnun'a...Kerem'e...Ferhat'a..bu gönülden seven aşıklara taş çıkartacak kadar aşıktır Osman sevdiği kadın Hülya'ya.Gecesi,gündüzü,ömrü hülyadır..aşkına kavuşacağı,evlenecekleri günü iple çekmektedir.Ama ne hazin bir sondur ki evlencekleri gün hülya her zaman buluştukları çeşme başında kaza geçirir ve ölür.Gözleri önünde sevdiği kadının öldüğünü gören Osman ise şok geçirir.Uzun süre kendine gelemez,sevdiğinin öldüğünü kabullenemez,gece,gündüz o çeşme başında bekler durur.Bedeni yaşamaya devam etsede,ruhen hayatta değildir sanki.Onu çok seven arkadaşları eski neşeli Osman'ı özler,eski haline döndürmek için ellerinden geleni yaparlar ama nafile.Onu biraz olsun hayata döndürecek kişi ise bir akşam rastladığı tıpkı kendi çoçukluğunu gördüğü yetim bir kız çoçuğudur.Ve bu küçük kız Osman'ın hayatına güzellikler katacaktır.Sadri Alışık ustanın oyunculuğunu yine koşturduğu kendisine bir kez daha hayran olduğum bir filmdi.Kuzey Vargın ise çok yakışklı ve bir o kadar iyi bir oyuncu kötü adam rolü yakışıyor kendisine,üstesinden geliyor.Siyah beyaz filmlerin çok ayrı bir havası bana göre vede eski istanbulu görmekte güzeldi.Kendine has üslubu ve selamı ile unutulmayacak bir adam Sadri Alışık..Yeşilçam severler izlemeli diye düşünüyorum..İyi seyirler..Sinemayla kalın...

Bugün izlediğim muhteşem bir yeşilçam klasiği izlerken gözlerim doldu ve ağlamamak için kendimi zor tuttum filmin konusundan biraz bahsetmek istiyorum Osman (Sadri Alışık) herkezin sevdiği saydığı evlenmek üzere olan bir tamircidir.Evlenme hazırlığı içinde olduğu Hülya ile saadet dolu günler geçirmektedir. Evlilik günü gelir çatar Ama Hülya trafik kazası geçirir ve ölür. Osman yıkılmıştır elinde bir çiçek ve üstünde o günden beri çıkarmadığı smokin ile her gün Hülya'yı beklemektedir.Osman hep bekler hep bekler o gözleri yaşlı Osman umudunu bir türlü kaybetmemiştir.Derken annesi ve babasını bir trafik kazasında kaybeden yetim bir kız (Parla Şenol) çıkar karşısına. Osman kendi derdinde olduğu için bir kaç gün alakadar olmaz yetim kızla ama daha sonra bağlanır Osman bu yetim kıza. Bu yetim kızın varlıklı ama bir o kadar da gaddar bir dedesi vardır. Kızı istemediği bir adam ile evlendi diye torunundan nefret etmektedir. Osman gider bu gaddar adamın yanına ama bu gaddar adam Osman'ı kapı dışarı eder. Osman kaderine küskün yetim kız kaderine küskün bir kader ortaklığı içine girer bu yetim kız Osman'ı belli bir zaman sonra tekrar hayata bağlıyacaktır. Osman'da sevmeye başlamıştır küçük kızı çünkü. Osman bir gün dayanamaz ve tekrar gaddar adamın evine gider ama bu sefer kapıyı Osman'a kapıyı güzeller güzeli bir kız açar ve bu kız tıpatıp Hülya'ya benzemektedir ve Osman on ne yapacağını bilemez ve kaçar eğer yoruma gelirsek bçylesine duygusal ve böylesine dramatik bir film uzun zamandır izlememiştim. Filmde devamlı hüzünlü göreceğimiz ve oyunculuğuna bir kez daha hayran kalıcağımız Sadri Alışık ustaya yer yer güldüren yer yer hüzünlendiren o dönemin çocuk yıldızı parla şenol ve Sadri Alışık ustanın sevgilisi rolünde izliyeceğimiz güzelliği ile büyüleyen Hülya Aşan eşlik ediyor. Bunun yanısıra genellikle kötü rollerde karşımıza çıkan ama bu filmde vefakar bir genç kız rolünde izliyeceğimiz Suzan Avcı ve yine Suzan Avcı'nın sevdiği erkeğe (Kuzey Vargın) aşık olan yarı iyi yarı kötü Çolpan İlhan'ı izlemeye fırsat bulucaksınız tabi o dönemin jönlerinden sayılan Kuzey Vargın her zamanki gibi kötü rolde sonuç olarak gözyaşlarınızı tutamıyacağınız bir siyah beyaz Türk fiilmi kesinlikle ama kesinlikle izlenmesi gereken aşkın,sadakatin ve umudun bir arada olduğu bir Sadri Alışık klasiği ve bu zamana kadar izlediğim en güzel dram filmlerinden biri