Michael

Çocuk istismarı üzerine yoğunlaşan, genel hikaye baz alındığında insanı fazlasıyla rahatsız eden fakat oldukça hassas bir konuya parmak basmayı başaran enteresan filmlerden birisiydi. Oldukça ağır ve kasvetli bir atmosferde işleniyor olsa da film, izleyiciyi sıkmadan gizem unsurunun hakim olduğunu söylemek mümkün.

Tüm Dünyada her gün yüzlerce, belki de binlerce insan kayboluyor. Yaşanan bu kayıpların muhtemelen büyük bir çoğunluğu çocuklardan oluşmakta. Bilinmezlik içerisinde ki sürekli bir bekleyiş, insanın aklını kaçırmasına dahi yol açabiliyor. Şayet ortada bir ölüm varsa en azından ne olduğu konusunda hem içiniz hem kafanız rahat olabilir fakat ortada bir kayıp durumu varsa ve neticeye ulaşılamıyorsa bu gerçekten çok ciddi bir psikolojik savaş gerektiren bir durum haline geliyor. Özellikle aile bireylerine bu anlamda çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuk doğurmakla Anne veya Baba olunmuyor. En azından kendi ayakları üzerinde durana, hayata ve yaşama dair bilinçli bir birey haline gelene kadar büyük bir özveri ve sabır ile yetiştirilmesi gerekiyor bu çocukların.

Hemen hemen her gün, gerek yazılı gerekse görsel basından takip etmek mümkün bu tarz kayıp haberlerini. Bir anlık dalgınlık ve ihmal sonucu tüm dünyanız alt üst olabiliyor. Bu bağlamda ebeveynlere oldukça ağır bir sorumluluk düşüyor.

Henüz 10 yaşında bir çocuğun tutsak edilerek taciz ve tecavüze uğraması aklın alamayacağı derecede iğrenç bir sapkınlık. Hele ki bu çocuk erkekse..! Düşünmesi dahi korkunç.. Filmdeki çocuk karakteri canlandıran 'David Rauchenberger' ın performansı beni çok etkiledi. Küçük yaşına rağmen büyük bir oyunculuk sergilemiş. Her ne kadar konusu itibariyle beni biraz rahatsız etmiş olsa da içerdiği mesaj gereğince izlenebilir bir film. 10 / 6.5