Cuma, İran'ın kuş uçmaz kervan geçmez kırsal bir bölgesinde, küçük bir mandırada çalışan bir Afgan gencidir. Cuma her sabah mandıranın sahibi Mahmud Bey'le, daha sonra satmak için çevredeki küçük köylere süt toplamaya gider. Kendisinden daha yaşlı meslektaşı Habib'in aksine çok saf yaradılışlı olduğu için bu yerlerde yabancı konumunda bulunuşundan fazla etkilenmez. Köylülerin kendisine kuşkuyla yaklaşmalarına ve soğuk tavırlarına karşın, o hep gülümser ve herkese son derece içten yaklaşır. Habib'in tutucu kişiliği yüzünden, Cuma ona akıl danışmaya çekinir. Yöreden bir kız olan Sitare'ye tutulup, İran'a yerleşme hayallerine kapıldığında bile. Ne var ki, katı İran gelenekleri kadın erkek ilişkilerinin açıkça kurulmasına izin vermemektedir. Cuma, Mahmud Bey'den Sitare'yle evlenebilmesi için aracı olmasını ister; ancak bu, tüm kültürel sınırları zorlayan fazla cesur bir davranıştır…Narin yapısı bakımından Çehov'un yapıtlarını anımsatan CUMA, sinemanın ölmediğini kanıtlayan bir film.
Devamını Oku