Gül, konservatuarda temizlikçi olarak çalışan bir genç kızdır. İçten içe okulun öğrencilerine özenmektedir. Zengin bir ailenin kızı Meral okulda öğrencidir ve Selim adında (Kartal Tibet) bir gençle nişanlıdır. Ama Meral'in kendisini beğenmiş, züppe ve şımarık tavırları Selim'i rahatsız etmekte ve evliliği istememesine neden olmaktadır. Bir gün sınıfta hiç kimse yokken Gül piyano çalar ve şarkı söyler. Meral'i okuldan almak için gelen Selim, sesini çok beğendiği Gül'ü okulun öğrencisi sanır. Onunla tanışır ve doğum gününe çağırır. Gül daveti kabul eder, ama Meral onun temizlikçi olduğun açıklar. Gül utanır. Oysa Selim ondan çok hoşlanmıştır ve ilişkileri ilerler. Selim'in babası iflasın eşiğindedir. Tek kurtuluşu oğlunun Meral ile evliliğindedir ve Selim çaresiz kabul eder. Gül'den ayrılır. Gül bir arkadaşının yardımıyla barda şarkıcılığa başlar. Selim bunu öğrendiğinde gizlice gazinocular kralı ile görüşerek ünlü olmasını sağlar. Gönlü hala Güldedir. Ama Gül, Latif'le evleneceği yalanını uydurarak onu reddeder. Selim kendini içkiye verir. Annesi oğlunun bu durumuna üzülür ve Gül'le konuşmaya gider. Gül'ün evinde genç kızın babasının resmini görür. Gül onun mazideki aşkının kızıdır. Kendisinde yarım kalan bir beste vardır. Bu bestenin ikinci bölümü ise Gül'ün annesindedir. Beste tamamlanmıştır. Gül gazinoda bu şarkıyı söyler. Bu arada Latif Selim'e evlilik haberinin düzmece olduğunu anlatır. Sevinçten çılgına dönen Selim için artık yapılacak tek bir şey vardır. Bir an önce gazinoya koşmak ve biricik Gülünün yanından bir ömür boyu ayrılmamak..
Devamını Oku