Kayıkla ‘Peri Padişahının Adası’na giderlerken Ayşenin söyledikleri ; Biliyor musun, bazen seni dinlerken gözlerimin açılmasını hiç istemediğim bile oluyor. Dünya her zaman senin anlattığın kadar güzel değil. Daha doğrusu seni tanıyana kadar güzel değildi. Sen yanımda olduktan sonra kör kalmaya bile razıyım.Theme de Catherine (1967) (Lai)..Aralık, 1968. Üsküdar Ceza ve Tevkif Evi. Dışarıdakilerin ayırdına bile varmadıkları köşe kapısı açılır. Genç bir tahliyeci, Orhan, çarpmamak için başını eğerek dışarı çıkıyor. Yıllarını geçirdiği yapıya omzunun üzerinden şöyle bir bakıp ceketini düzelttiğinde artık dünyaya hazırdır. Önce, dizlerine kuvvet, mahallesi. Rıfat Ilgazın “Haseki yolları Arnavut kaldırımı // Arabada gidenler düşünsün, // Kumkapı’ya yayan gidilir, yayan!” (Doğum Koğuşundan Çıkış) (1948) dediği parke taşlarla döşeli yollar, soba borularının pencerelerden taştığı ahşap evler. Çocukluğunun geçtiği evin önü.. Ne annesi ne babası ne de evin evlik hali kalmış. Kapıda iri bir asma kilit. Filmin ortalarına doğru, Ayşesine, uğruna elini kana buladığı, hapisler yattığı kız kardeşi için Yel üfürdü, sel götürdü.. Öldü diyecektir. Bir umutla gittiği eski iş yerindeki müdür [‘Vivre Pour Vivre’ (Lai) (1967) müziği ile] Müşkül durumda olduğunuzu ben de kabul ediyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Maalesef eski işinizi veremem size. Talimat müsait değil. Ne de olsa sabıkalısınız diyerek önündeki kağıtlarla ilgilenmeye devam eder..Şişkonun, masa örtüleri kareli, Rum Meyhanesi. Alnında içki bardağı, Sirtaki müziğiyle dans etmeye çalışan bir müşteri. Hapisten tanıdığı Hacı, Orhana şunları söylüyor ; ..Sonunda bir iş ayarlayabildik sana. İzmire hasta götüreceksin. Hepsi 5 yüz papel. Şimdilik 2 yüz gönderdiler.. Korkma, bulanık bir iş değil (Orhan başına gelecekleri bir bilse). Arabayı yarın Kürt Rasim’in benzin istasyonundan alırsın.. 62 Ford.. Zımba gibi.. Cumartesi günü tam 12de bu adrese gelirsin. Sakın geç kalma, hastanın hayatıyla oynarız ha.5 Aralık Perşembe. Milliyet Gazetesinde, bir süredir devam etmekte olan, Körleri Hayata Hazırlama Kampanyasıyla ilgili açıklama var. Eren Han’daki Körleri Koruma Derneği Başkanı Ziya Bey, manikür yapan karısı Rezzana aynı konudan söz ediyor ; Bu yardım kampanyası en çok bizim işimize yaradı.. Kasada dağ gibi para yığılı. Tam 2 milyon.. Çok değil, bir gün daha bekleyeceksin milyoner karısı olmak için. Birazdan, Rezzanın kardeşi Hacı ile arkadaşı Zeki gelir. Hacı gelişmeleri anlatıyor Araba çalındı. Şoförüne teslim edildi. Hapishane arkadaşım.. Eskiden taksi şoförüymüş. Arkasından ağlayacak kimsesi yok. Ziya Beyin, yapacakları soygunla ilgili planı ; Arabayla Hanın bulunduğu sokağa girer, kargaşalıktan faydalanarak içeri süzülürsünüz. Saat 1’de Dernekte kimsecikler kalmaz. (Cumartesileri yarım gün çalışıldığı yıllar.) Kapıcı da odasında olur. Bu da kasanın anahtarı. Şifre 1-8-3-6. Zeki kasayı açarken Hacı, sen..kasayı matkapla delersin. (Oysa, kasanın şifreli değil anahtarlı olduğunu ve Hacı tarafından açıldığını göreceğiz.) Paraları aldıktan sonra kasayı kapatıp dinamit fitilini iyice yerleştirirsiniz. İşin önemli tarafı bu soygunun içerden yapıldığı belli olmayacak..‘Theme from Les Felins’ (1964) (Lalo Schifrin) ile izlediğimiz soygun sırasında aynı Handaki bir terzi atölyesinde çalışan Ayşe’nin de yaşamını değişecektir. Genç kız, Almanyaya işçi olarak gitmek için hazırlık yapan arkadaşı Nurhanla küçük bir evi paylaşıyor. Soygun günü Derneğin boş olması gerekirken, Hesapları bir türlü kapatamadık. Öğleden sonra çalışacağız çaresiz diyen muhasebeci Hamdi Bey mesaiye kalır. Orhan, Hastayı Beyoğlundan alacağız denerek Eren Hana getiriliyor. Hacı ve Zeki, hesapta olmayan yaşlı adamı matkapla feci şekilde öldürürler. Soygundan sonra, engel olmaya çalışan kapıcıyı da. Rezzan, ne olduğunu anlayamayan Orhana silah zoruyla manevra yaptırırken, araba, elinde ayran ve sandviçle iş yerine dönmekte olan Ayşeye çarpar. Genç kız, artık-en azından bir süre-göremeyecektir. Kahramanımız nasıl bir oyuna getirildiğini anlar ama..Bulanık olmayan iş buydu, ha. Sabıkalıdır.. Ne dese polisi inandıramayacaktır. Soyguncuları paralarla birlikte yol kenarındaki bir kulübede bırakıp oradan uzaklaşır..Zor günler. Hem Ayşe hem de Orhan için. Delikanlı yine işsiz. Eski mahallesinden tanıdığı Şoför Ahmet, bir öneride bulunur Askere gidiyorum yakında. Arabada çalışacak uygun birini bulamadım. Annem Orhan abinden başkasına güvenemem, eğer isterse o çalışsın diyor. İhtiyar kadın işte, kusuruna bakma, bizim külüstürü bir şey sanıyor. Orhan, artık, 34 DH 164 plakalı eski model takside, (şimdilik) tek yakını, köpeği Kısmet ile birlikte çalışmaktadır. Yılbaşı gecesi, Ayşe ile tekrar karşılaşır. Genç kız, istemeyerek katıldığı [ve The Ventures’ın ‘Peach Fuzz’ (Edwards / Wilson / Bogle / Taylor) (1964) melodisini dinlediğimiz] eğlenceden, körlüğü ile ilgili bazı konuşmalar nedeniyle bunalarak kaçıyor. Nereye gittiğini bilmez bir halde sokaklarda koşarken, Orhanın arabasına çarpmaktan son anda kurtulur.Canınızdan mı bezdiniz? Herkesin eğlendiği bir gecede kendinizi öldürmek istediğinize göre kim bilir ne kadar acı çekmiş olmalısınız.. Çok güzel bir yağmur başlar. Orhan ceketini vererek, Ayşeyi arabasına alıyor. O anda, radyoda bir anons ; Sayın dinleyiciler, saat 24. Yeni yıla girmiş bulunuyoruz. Şimdi size yılın ilk melodisi.. Başlangıçtaki notalarla ikisi için yepyeni bir yaşam başlar. Yalçın Ateş 6lısı.. Gönül Yazar.. Filme sadeliğini veren ‘Sensiz Saadet’. Her şey o kadar güzel ki.. Ahmet- kendini öyle tanıtır- Ayşe- Kısmet- Günün ilk ışıkları- Henüz Köprü’nün gölgele(ye)mediği Orta Köy Camisi- İstanbul- Farfisa org ve Alnımın yazısıydın ne yapsam silemem ki.. O eskinin de eskisi arabada oluşan sevgi, Orhanın kendini bir çift gözün açılmasına adamasını, genç kızın öfkesini, soyguncularla ölüm kalım mücadelesini, hep ikincil bırakıyor.Çok ağladın yeter. Gözlerine yazık. Benim de hayatımda sana anlatamayacağım çok şey var.. Yeni yılın ilk günü başlıyor. Yalnız ikimiz için. Bir gün, yeniden dünyaya umutla bakabileceğimi sanmıyordum.(Yazan : Murat Çelenligil)
Devamını Oku