Gilda

küçük çaplı bir araştırmalardan sonra oturup filmi izlemeye koyuldum heryerde her sitede filmden övgüyle söz edildi ayrıca esaretin bedeli filmindede mahkumların sinemada izlediği film idi çok merak ettim ve izlemeye koyuldum neyse filmi sevdim konusu bir yerlerden tanıdık geliyordu dediğim anda jeton düştü evet bu film yeşilçam uyarlaması olan başrollerinde türkan şoray kadir inanırın oynadığı br klasik olan devlerin aşkı filmine benziyodu hatta ta kendisiydi bizimkiler bu filmi yaklit etmişler resmen yani adamların senaryolarını çalmışız resmen adamlar bizden 30 sene önce çekmişler böyle bir filmi neyse konusu tanıdıktı yabancılık çekmedim film güzeldi akıcıydı rita hayworth ün izlediğim ilk filmiydi ama güzelliğine hayran kaldım ama bir türkan sultan değil tabiki film güzel hemde çok güzel öyle sıradan film degil ne demişler ne varsa eskilerde var diye film boşuna efsane klasik kült başyapıt olmamış hakkı var resmen ayrıca filmde glenn forda hayran kaldım abi o ne karizma öyle o ne yakışıklılık öyle kıskandım resmen filme puanım ise 10/8.6

Nefret ilginç bir duygudur.Müthiş bir sıcaklığı vardır.İnsanın içini ısıtır..

Bir gemide zar oyunuyla gelişen bir tanışıklıkla başlayıp,Gilda ile birlikte aşk,nefret ve para üçgeninde birleşen olayları konu alan entrika,gizem ve romantizm ile gerilimi buluşturan akıllarda yer edecek bir klasik.Bu konular tamamen hissedilerek işlenmiş. Öyle ki izlerken herkes de hayatının belli bir döneminde,belli bir anda kendinden bir parça bulabilir..

Tutkunun doruklarında yaşayan hayatların sessiz çığlığına sahne oluyor.Üç karakterin üçü de aslında oldukça kötü . Biri için yaşamın anlamı para,biri için aşk ama en zor biçimde biri içinse sahiplenme ama kendi dışında hiçbir şeye değer vermeden.Ne düşündüklerini önemsemeden.Aslında bakıldığında hepsinin ortak özelliği bencil olmaları.Ama bu üç karakteri birbirine bağlayan bir karakter de bu durumda ortaya çıkıyor,Gilda.Oldukça görkemli ve hiçbir erkeğin reddemeyeceği türden bir kadın.Ona sahip olmak dünyaya sahip olmakla eşdeğer.Ve filmde de bu anlamda inanılmaz bir psikolojik savaş yaşanıyor adeta.Olaylar tüm hızıyla devam ederken bunu çok daha iyi anlıyorsunuz.Finale geldiğinde ise her şeyin sonunu şairane bir şekilde noktalıyor..

Müthiş performanslar,müthiş mekanlar ve görkemli bir görsellik ile izlenmesi gereken bir klasik. Rita Hayworth ise tek kelimeyle büyüleyiciydi.Yalnızca onun performansını görmek için bile bu film izlenebilir.Filmin müziği de diğer bir akılda kalan unsur.Daha doğrusu filmin içerisinde Rita Hayworth'ın seslendirdiği üç parça.Bu da hem aktrisin performansını hem de filmin izlenirliğini yükselten diğer bir unsur..

Puanım: [7.5/10]

'İyi seyirler'..

Sayamıyacağımız kadar çok filmde gördüğümüz Patronun baş adamıyla karısının arasındaki aşak bazen eskiden birbirlerini tanırlar bazen yeni tanışıp aşık olurlar.Bu klişenin çıkış noktası olan fim oldukça dinamik ve zeki başladı çekiciliğinin doruğundaki Rita Hayworthla klasikleşmiş bir dolu sahnenin eşliğinde Johnny'le Gilda arasındaki nefret aşk ilişkisini görürüzki ilk bir saatten sonra eskiyi görmemiz yada bilgilendirilmemiz gerekirken sadece iğnelemeler hastalıklı sahneler izlerizki, bir yerden sonra fazla gelmeye başalar ve iki karakterinde aptallığı dayanılmaz olur.Hele sonu parodi gibi olmuş. Sonuç olarak film bahane Rita Hayworth Şahane.
10/6