Seom

Yoruma açık, anlamlandırabileceğiniz durumların, ögelerin olduğu Kim ki duk filmlerinden olmadığı aşikar ya da çoğu kişi için öyle… beğenmeyen kitlenin beğenenden fazla olmasını bu yüzden iyi anlayabilirim… karakterlerin içlerinde yoğun bir öfke patlaması yaşadığını hatta zaman zaman dışarıya da yansıttıklarına şahit olabilirsiniz… Şehvet ve tutku duygularının hakim olduğu kim ki duk filmlerinden. İnsan doğasının tuhaflıklarına da bolca yer verilmiş… En can alıcı sahneler oltalı sahnelerdi, şaşkınlık içinde izledim. Oltanın insan hayatının gidişatı gibi yansıtıldığını düşündüm, oltaya takılanlarsa yaşamımızda bize sunulan iyi-kötü şeyleri ifade ediyor.

--Boş Ev filmi öncesinde Ki-duk un diğer filmlerini izleyenler bu yönetmeni sadist bir psikopat sanabilirler. Ama öyle değil. Ki-duk büyük yönetmen. Bu usta, insanın içindeki “vahşi hayvanı” perdeye çıkartıyor bu türden filmlerinde. İnsanı, aynada kendiyle yüzleştiriyor.
--Film bir gölde geçiyor. Kulübeler, gölün içine oturtulmuş ve sanki her biri ada gibi. Belki de insanlar bir ada...Ada” filmi, Ki-duk’a 2003 yapımı “İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar” filmine mekân olarak ilham vermiş olabilir diye düşündüm filmi izlerken. Zira benzer mekanlar kullanılmış iki filmde de...
--Ki-duk filmleri adeta bir tablo izlermişcesine izlettiriyor kendini bu film de öyle insanın o göldeki kulübelere gidip kafa dinleyesi geliyor.İyi seyirler dilerim.