Metropolis

Sinemanın ilk yıllarında geleceği ön gören ayrıntılı toplumsal filmler yapan tek yönetmen olan Fritz Lang daha büyük buhran olmamışken böyle bir film çekmesi takdire şahenken üzerine yarattığı metropolis şehri muazzam.
Aslında üst sınıfı fazlasıyla Romanın altın çağına işçi sınıfını ise kölelere benzetmiş, zamanınında etkisiyle biraz didaktik bir anlatım var(hatta kör göze parmak sokuyor), araya olmazsa olmaz bir yıldırım aşkı ve sistemin devamı için bir aracının olması gerektiğini üzerine basarak söylüyorki biraz sendika çığırtkanlığı yapıyor.
İlk bir saatten sonra fantastik unsurlar ve isyanın sadece kendini yok etmek demek olduğunu söylemek yada işçilere sadece el diye hitap etmesi beni rahatsız etti. Neticede bu sömürücü düzeni devam ettiren insanları kontrolde tutan iki şey var biri din diğeri ise umut.(fakirin ekmeği olarakta görülebilir,insan bencilliği olarakta) Germinalde dediği gibi işçi sınıfının sosyalistliği zengin olana kadar, zamanında emeği savunan şuan emek sırtından geçinen sözüm ona sosyal demokratlar gibi.
Filmimize geri dönersek isyan çıktığı an makineleri değilde beyin olduğunu iddia ettikleri tüm insanları katledip devrim yoluna gitseler hem kendileri hem aileleri hem şehir kurtuldu. Ama o yıllarda böyle bir filmin denetim kurulundan geçme şansı yoktu, bunun yerine fazlasıyla Ulusçu bir tavırla abartılı bir şekilde aman ha itaat etmezseniz yok oluruz diyor O an film beni kaybetti. Neticede köle olarak kullanıldığını gösteren insanları üzerinden krallar gibi yaşıyan kapitalistleri bu kadar açık şekilde gösterdikten sonra böyle bir dönüş filmin dokusuna büyük zarar vermiş.

Avusturyalı Alman yönetmen Fritz Lang'ın çektiği Metropolis döneminin çekilmiş en pahalı bilim kurgu filmi olarak geçiyor. Ve tabi ki yine döneminin ilklerinden. İlk uzun metraj filmlerden biri olan Metropolis, Alman Dışa Vurumcu sinemasının en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. İşçi ve işveren sınıfı arasındaki kaotizme başarılı bir şekilde vurgu yapmıştır ve yine bu konuyu bilim kurgu olarak başarılı bir şekilde işlemiştir. Sessiz sinema normalde izleyicisini biraz zorlar çünkü alışkın olduğumuz üzere durumu anlatmak için sözcüklere değil daha çok görüntüye yani sinematografiye başvurulur. Ama Metropolis kesinlikle çok sürükleyici bir film. Ve İMDP'si de son derece yüksek bu yüzden. Zaten baktığımız Fritz Lang, bilim kurgu ve polisiye türünde ilk örneklerin en iyilerini vermiştir. Bunlardan mutlaka izlenmesi gerekenler: Dr. Mabuse der Spieler(Bu film büyük bir suç lideri ola Al Capone'den esinlenip oradan Hitlere bağladığı bir filmdir.),M (Yine gerçek bir çocuk tacizcisinden kurguladığı ve bunun üzerinden toplumu eleştirdiği bir fildir.), Fury( Hollywood dönemindeki en başarılı filmlerden biri), The Big Heat gibi filmleri gerçekten izlenmeye değer...CİWAN

"Kafa ve eller arasındaki ara bulucu kalp olmalıdır."
Fütüristik bir şehirde, işçi sınıfı şehrin derinlikleri olan mahzenlerde yaşarlarken, şehri planlayanlar yeryüzünde zengin bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. İşçi sınıfının kadın peygamberi kurtarıcının geleceğini beklemektedir. Şehrin yöneticisinin oğlunun işçilerin peygamberine aşık olması ile gelişen olayları anlatıyor film.
Naziler filmi o kadar beğenmişler ki Yahudi olmasına rağmen Fritz Lang'e Alman olarak kabul edileceğine dair bilgi vermiler. Lang ise cevap olarak Almanya'dan Fransa'ya kaçmıştır.
Destansı bir bilim kurgu filmi. Özellikle 1920'lerde çekilmesinden dolayı. Fritz Lang insanların mevcut düzenle yaşamaya devam ederlerse geleceğin nasıl olacağı hakkında parlak bir film yapmıştır. Filmin üzerinden bakıyorum 93 sene geçmiş. Bunca yıl sonra nüfus arttı, köylerden kentlere göç ettik ve şimdi modern yaşam Metropolis'ten çok farklı değil. Kimi lüks villalarda, özel güvenlikli sitelerde yaşarken kimide gecekondularda yaşıyor.
İşçilerin cansız makineler olarak tasvir edilme şekli filmin en güçlü unsurlarından birisi. Oğlu makinede yaşanan kazayı anlattığında şehrin yöneticisi bu tür kazaların kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Ne kadar tanıdık değil mi? Film aynı zamanda büyük insan gruplarına kötü muamele edildiğinde neler olabileceğini gösteriyor. Fritz Lang, bu çok karmaşık hikayede kendince çözümü de sunmuş filmde. Oyunculuklar ve özenle oluşturulmuş setler çok etkileyici. Film izlenmesi gereken filmlerden. Puanım (8,5/10)