Yürüyen Şato

Hayao Miyazaki denilince şüphesiz akla yaratıcılık ve hayal gücü geliyor, Ruhların kaçışı ve Prenses Mononoke filmleini izledim bugune kadar ve ikisine de ayrı ayrı hayran kaldım. Eğer Yürüyen Şato filminin finalini biraz daha iyi yapsaydı onu filmleri listemin ilk sırasına çok rahat alırdım gerçi bu haliyle bile diğer filmlere denk seviyede Gerçekten yaratıcılığına hayran kalmamak elde değil anime sevenmeyenleri bile izledikçe bu türe alıştıran yapımlar ortaya koymuş filmlerini izlerken farklı dünyalara götürüyor ve taraflı tarafsız herkesin sempatisini kazanıyor izlediken sonrada anlatılan konu üzerinden verilen mesajlar hakkında düşünmek gerekiyor ve filmin tadını o zaman çok iyi alıyorsunuz. Usta yönetmenin izlediğim 3 filmi de birbirnden değerli kendisini daha önceden tanımayanlar için ona bir şans vermelerini tavsiye ediyorum.

Hayao miyazakinin filmleri izledikten sonra anladığımızdan daha çok şey anlatıyor aslında. her detay her söz aslında başka bir metafor.İzledikten sonra üzerine düşünülecek eserler yapıyor üstünkörü izledim harikaydı renkler mekanlar çizimler çok iyi deyip geçilecek eserler değil bunlar.
yürüyen şato Howl un şatosu aslında içindeki çocukla otoriteye yani annesinin karşısında birey olmaya kendi olmaya çalışan birinin iç dünyası.anlatılan savaş aslında büyümeye karşı verilen bir savaş tabi birde kalbini kırdığı kızları temsilen kötü cadı var.şatodaki ateş howl un kalbi onun sönmemesi gerekiyor.

Sofie ise kendini güzel bulmayan olduğu gibi kabul etmeyen bir kız. yaşlı bir kadın büyüsünün etkisindeyken yalnızca uyurken eski haline dönebiliyordu. insanlar sadece uyurken kendi gibi olur kimseye güzel yada çirkin görünmeye çalışmaz en doğal en korunmasız halimizde oluruz uyurken. filmde soife nin kendini bulma yolcuğunu izliyoruz. daha cesur daha kendinden emin duygularını ifade edebilen bir genç kız olmasını görüyoruz. ergenlikten yetişkinliğe adım atan bir genç kızı izliyoruz.
izlerken keyif aldım üstüne düşünürkende ne anlamlı bir film dediğim bir şaheser.