Gülünç Felix

Fransa’nın kuzeyinde Dieppe’de yaşayan Felix, eşcinsel, yarı-kuzey Afrikalı, işsiz bir erkektir; kısa süre önce annesini kaybetmiştir ve üstelik AIDS’lidir. Herhangi normal bir insan bu koşullarda mutsuzluktan kendini öldürebilir. Ama Felix’in böyle bir niyeti yoktur; o hayatın içinde yüzünde koskoca bir tebessümle ve neredeyse nahoş kaçacak kadar açık bir kalple dolaşır.Felix, ömrü boyunca hiç karşılaşmadığı babasını ziyaret etmek üzere Marsilya’ya gitmeye karar verir. Ama yaratılıştan hayalci olduğu için, trene binip doğrudan doğruya gideceği yere varacağına, öylesine paldır küldür yola çıkmayı tercih eder. Baharın büyüsü, kırlar ve yol boyunca rastladığı bazı kişiler yolculuğunu geciktirir. Felix, karşısına çıkan herkesin hayatını zenginleştirmeyi başarır, bu arada yasaları ve ahlak kurallarını sık sık kendine göre uygulasa da... Bu geziye gerçek babasını tanımak için çıkmış olsa da, yolculuğu ilerledikçe kafasında eksiksiz ve hayali bir ideal aile yaratmaya başlar. Bu aileye bir küçük erkek kardeş, bir büyükanne, bir kuzen ve bir kızkardeş de dahildir... Olivier Ducastel ve Jacques Martineau’nun 2000 Berlin Film Festivali’nde Teddy Ödülü’ne layık görülen filmleri “ Gülünç Felix ”, ırkçılık, kayıtsızlık ve homofobi gibi konuları ele alan, yaşam üzerine bir yol filmi. Film, 20. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin “ Dünya Festivallerinden ” bölümünde yer alan 25 filmden biri.