Cadılar Bayramı

Film güzeldi ama iki sahne gerçekten saçmaydı: Birincisi 30 cm lik bir bıçak ile 180 boyunda bir adamı tahta bir paravana tek bir saplama ile mıhlayamazsınız. Bunu yapabilmeniz için sadece çok güçlü olmanız yetmez, fizik kurallarını da çiğnemeniz gerekir. Kaldı ki katilin gücü çok da tutarlı değil, özellikle son kızı öldürmeye çalışırken kolunda derman kalmıyor. İkinci durum ise diğer üç kurbanı balık gibi avlayan ve kusursuz şekilde çalışan katil, son kurbanda anormal şekilde beceriksizleşiyor; öyle ki kendisini görmediği halde arkadan salladığı bıçak ile ancak kurbanının gömleğini yırtabiliyor. Devamında da aynı beceriksizlikler devam ediyor.

Filmde gerilim öğeleri başarılı bir şekilde kullanılmış, detaylara çok takılmazsanız güzel bir gerilim filmi. Hassa içerik mevcut değil, herkesin izleyebileceği bir yapım. 7/10

John Carpenter bestesi o müzik ''top 10 horror soundtracks'' listelerinde her daim kendine yer bulur. Dolayısıyla filmin atmosferine çok büyük katkısı olmuştur müziklerin. Halloween katil temalı teen-slasher yapımdır ancak günümüzdeki gibi kanın gövdeyi götürdüğü yapımlara benzemez. Hatta film boyunca neredeyse hiç kan görünmez bile. Buna karşın gerilimli atmosferi çok güzeldir. Şimdi size o atmosferi biraz betimlemek istiyorum.

Spoiler

Sokağın iki yakasında karşılıklı evlerde çocuk bakıcılığı yapan kızlar vardır. Her fırsatta sürekli birbirlerine telefon ederler. Sonra çocuk camdan dışarı bakarken bogeyman gördüğünü söyler. İkide birde perdenin kenarından karşıki eve bakarlar. Zaten Halloween'dir ve çocuklar korku filmi izlemektedir. Sabahtan beridir el alemin dadaları da sokakta cosplay peşinde koşmakta, kapı kapı dolaşıp şeker toplamaktadır. Bilahare liseli çocuk bakıcılarının erkek arkadaş meseleleri vardır. Tüm bu ahval içinde Michael Myers emin adımlarla planlarını uygulamaktadır. Ayrıca teknolojinin olmadığı yıllardır. Jamie Lee Curtis'i filmin bir sahnesinde örgü örerken görmek mümkün :)

Spoiler

Velhasıl seviyorum bu Halloween atmosferini.