Piyanisti Vurun

Truffaut'nun 7. filmi Piyanisti Vurun, izledikten sonra aynen 400 Darbe gibi insanın zihninde izini bırakacak türden bir film. Orijinal bir hikaye bu: Charlie bir anlamda 400 Darbe'deki Antoine'ı da andırıyor. Film boyunca ara ara iç sesini duyduğumuz Charlie'yi hem geçmişi hem de şimdiki zamanı ile tanırız. Aşk, suç, bir de piyano ile.

Filmin diyaloglarla örülmüş yapısına çok güzel iç sesler, çok güzel sekanslar eşlik ediyor. Charlie ve Lena'nın filmin başlarında yürüdüğü sekans ya da Lena'nın yatakta kendisini sevdiğin anlattığı sahneler, kır evindeki sekansın tamamı ve daha bir çok sahne kesinlikle çok iyi etkileyici ve eskimemiş de bir yandan. Filmin bir edebiyat eseri hissi verdiğini söyleyebilirim. 400 Darbe ve Piyanisti Vurun'u beraber düşündüğümde yönetmenin karakterlerini incelikleriyle beraber anlatmaya çalıştığını ve her ikisini de bir şekilde suçla, aile ilişkileriyle bağlantılı halde anlattığını söyleyebilirim. Charlie de en az Antoine kadar unutulmaz bir karakter kesinlikle, hem edebiyat hem de sinema kokan bir karakter. İzlemesi çok ama çok keyifli bir film bu. Kesinlikle öneririm.

Bana bir iyilik yapacak ve piyanonun başına geçeceksin.Bu işin içinde yoksun.Senin için hiçbir şeyin önemi yok..

Yorgun geçen bir gecede piyanonun başında sarhoşlukla,haz ve mutluluk arasında gezen insanları eğlendirmeye çalışırken davetsiz bir misafir her şeyi değiştirir.Aslında bu davetsiz bir misafirden çok bir kardeş olsa da hep faydasız ve kendi içinde fayda getirmeyecek şeylerle meşgul olduğundan yine böyle bir şeyle karşına gelir.Sonuçta kardeşe hayır diyemezsin ama bu sefer mafyayla başı beladadır ve ona her an her şey olabilir..

Yaşamın yorgunluğunu bir bıkmışlığı çok iyi yansıtan ve kendine olan özgüvenini büyük ölçüde yitirmiş bir adamın bundan dolayı çevresinde olan insanlarla da istediği gibi bir ilişki kuramayıp giderek daha da yalnızlaşan ruh halini çok iyi yansıtan merkezinde bir kişi varmış gibi görünse de kurgu ve filmin içerisindeki diyalogları filmdeki herkesi merkeze taşıyan gerçekliğin içinden bir film..

François Truffaut'ın izlediğim ilk filmi.Aslında 400 Darbe filmi ile başlamayı düşünüyordum ama filmin konusu ve ismi dikkat çekici geldiğinden bu film ile başladım.Bu tarz filmin içerisinde sanatla uğraşarak hayatını devam ettiren karakterlerin,suç barındıran olayların içerisinde kendilerini bulmasının hep ruh hallerine çok ters gelebileceğini düşündüğümden böyle konulara sahip filmler hep ilgi çekici geldi..

Filmden beklentimin belki de fazla olduğundan pek beklediğim gibi olmadı.Başlarda çok iyi gelişebilecek bir filmin sinyalleri geliyordu ama zamanla filmin kurgusu ve olay akışı bir durgunluğa girdi.Yani başlarda gerilim ve gizem dozunu bu kadar artırıp bir anda hayatın içerisinden insan portreleri ve yalnız,çekingen bir adamın aşk hayatına geçilmesi belli kopuklukları beraberinde getiriyor.Ama her an içerisinde yaşanan olaylarda meydana gelen o 'sebepsizlik' hissi filmi izleten güdü oluyor.Sonuç olarak çok fazla beklentiye girmeden izlenebilecek bir film çıkmış ortaya.Yönetmenin diğer filmlerini de merak ediyorum..

Puanım: [6/10]

'İyi seyirler'..

Ne kötü ne de çok iyi diyebileceğim bir film değil Tirez sur le pianiste,fakat izlerken keyif aldığımı özellikle François Truffaut'un kamera kullanımını beğendiğimi söylemeliyim.Filmin süresi oldukça kısa ve hiç durmayan diyaloglu bir film,yani hem süresi olsun hem de filmin işleyişi olsun insanı sıkmayan cinsten.Hikaye pek etkileyici işlenmiş diyemem,aslında olay örgüsünde de pek numarası yok filmin fakat hem François Truffaut'un katmış olduğu birkaç etkileyici detay ve bir piyanistin geçmişinden dolayı kendi ile olan gelgiti iyi işlenmiş diyebilirim,özellikle iç ses detayı da oldukça güzel olmuş.Filmde,eskiden ünlü olan bir piyanistin hem kendi ile olan çatışması hem de kardeşi yüzünden peşine takılan bela ile olan mücadelesi anlatılıyor.Ben François Truffaut'unun sinemasını merak eden biri olarak izlerken keyif aldığımı söylemeliyim,büyük beklentilerle izlenmediği takdirde insana keyif verebilecek,küçük detaylarıyla da izleyeni etkileyebilecek kısa ve öz bir film.

6.5/10