Tutku

Amerikalı bir akademisyen olan Roland Michell, Viktorya dönemi edebiyatı üzerinde uzmanlaşmak istemektedir. Bu kapsamda, Viktorya dönemi şairlerinden olan Randolph Henry Ash’in yaşamını ve yapıtlarını araştırmak için, İngiltere’de yürütülecek bir projeye katılır. Burada, şiir üzerine özelleşmiş bir kütüphanede çalışmalarına başlayan Michell, kitapların arasında gezinirken Ash ile feminist şair Christabel LaMotte’un birbirlerine yazdığı bazı mektuplar bulur. Bu sırada Christabel LaMotte üzerine uzmanlaşmış olan İngiliz akademisyen Maud Bailey ile tanışan Michell, bu orijinal mektupları, hayli etkilendiği Bailey ile paylaşır. Ancak Bailey de tıpkı LaMotte gibi bir feministtir ve feminist şairin yaşadığı dönemde hiçbir erkekle ilişkiye girmediğine inanmaktadır. Üstelik Bailey (yine tıpkı LaMotte gibi) erkeklere sürekli şüpheyle yaklaşan ve onları yaşamından uzak tutmaya çalışan biridir. Onun bu tutumuna karşı Michell Randolph Henry Ash’e benzeyen, kadınlara olan tutkusunu gizlemeyen biridir. Ash ve LaMotte arasındaki ilişkiyi araştırmaya başlayan iki akademisyen, bu ilişkiye dair ipuçları bulma ümidiyle, tıpkı iki şairin yüzelli yıl önce yaptığı gibi, Avrupa çapında bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta iki şair arasındaki aşkı keşfetmenin ötesinde aralarındaki tutkunun aşka dönüşmesine de tanıklık edeceklerdir. A. S. Byatt’ın 1900’de yazdığı aynı adlı romandan uyarlanan “Tutku”da, romandaki birçok ayrıntı günümüze uyması için değiştirilmiş. Romanda, Byatt birbirinin adeta aynadaki yansıması olan aşkların gelişimini kusursuz bir anlatımla kaleme almıştı. Benzer şekilde, yönetmen Neil LaBute ve görüntü yönetmeni Jean Yves Escoffier, iki zaman dilimi arasındaki sıçramaya uygun bir kamera çalışması yapmayı başarıyor.