Stag Night

-BİR ÇIKIŞ OLMASAYDI TREN BİZİ BU DURAKTA BIRAKMAZDI! -TREN BIRAKMADI,SEN KAPILARI ZORLADIN... Korku filmi çekerken en önemli husulardan birisi nerde çekileceğidir.Daha önce izlediğimiz binbir türlü korku filminde göl evleri,mahzenler, bodrum katları,ormandaki evler,ıssız araziler,dağlar,tüneller bin bir türlü yer gördük. Ve kesinlikle söylemeliyim ki metro çok iyi bir tercih olmuş. Bu yönden filmin hakkını vermeliyiz.İşleyişe gelirsek film güzel başladı.Boş sahneler vermeden direk konuya girdi. Güzel devam etti ve bence güzel bir biçimde de final yaptı.Gerilim dozu iyiydi.Fakat yinede genel olarak filme baktığımda orta düzeyin biraz üstü derecede.Çünkü güzel bir gerilim filmi olsa da benzerlerinden malesef çok büyük bir farkı yok.Zira klişe kovalamaca sahneleri artık her filmde görür olduk.Hatta bunu el kamerası ile dahi yapıp piyasaya sürenler var.Demem o ki korku seyircisi olarak klişelerden iyice sıkıldık.Farklı şeyler görmek istiyoruz.Ve artık lütfen filmlerdeki mantık hatalarına son verilsin.Herkes bilir ki New york dünyanın en büyük şehirlerinden birisidir. Böyle bir şehirde bir metro durağının zemininde üzeri kartonlarla örtülmüş deliklerin işi ne? Şahsen o kısma bir anlam veremedim.Ve değinmeden geçemeyeceğim. O saldıranlar insan ya da mutant her ne ise cümlelerle değil bir takım hırıltılarla anlaşıyorlardı kendi aralarında.Metropol bir şehirde hiç yeryüzüne çıkmadan metronun tünellerinde doğmuş büyümüş insan mı olur? Ya da en azından konuşmayı bilmeyen insan mı olur?Neyse özetle ortanın üstünde gerilim filmi.Zaten bu mantık hataları, filmde eksiklikler olmasa şu an filmi eleştirmek yerine ne kadar efsane bir gerilim filmi diye bahsediyor olurduk.Zaman geçirmek için ideal.Piyasa bomboş bu tarz filmler ile dolu iken şahsımca Stag Night filmi aradan bir nebze olsa sıyrılıp farkını göstermiş. 6/10

Her şey yoluna girecek..

Eğlencenin sonu böyle olmamalıydı diye her anında düşüneceğiniz bir film.Keyifli olması düşünülen aslında daha çok aşırı argo tavırlar yüzünden pek de keyifli olamayan fakat her şeye rağmen gün doğana kadar devam edilmek istenen bir 'bekarlığa veda' partisinin ikinci kısmında,bu küçük dost grubunun başına gelen feci olayları konu alıyor.Daha önce izlediğim 2004 yapımı 'Creep' filmine çok benzeyen yapıda.Hatta konunun da aynı olduğunu söyleyebilirim.Konu ve tema olarak aynı yapıya sahip ama Creep'i bu filme göre daha fazla beğendiğimi hatırlıyorum.Burada da yine aynı şekilde bir can pazarı var fakat o filmdeki işleyiş daha iyiydi.Ve bu filmin bir diğer farkı ona göre daha kanlı olmasıydı.Gerçekten çok acımasızca gerçekleşen,dehşet sahneleri var.Bu da izlerken karakterlerin yerinde olmasını daha rahat sağlıyor ve onların hissettiklerini hissedip bir an önce bu labirentten kurtulmayı düşünüyorsunuz.Tam anlamıyla bir çıkmaz ve tam anlamıyla dönüşü olmayan bir yol gibi fakat durum ne olursa olsun,şartlar ne olursa olsun her zaman bir çıkış vardır.Karakterler de böyle hissederek şanslarını her anında denemek ve zorlamak istiyor..

Creep filminden beri bu tarz 'metroda beklenmeyen olaylar,kapana kısılma' tarzı konuyu sevmiştim.Bu metro temasıyla ilgili korku filmleri,gerilim dozu hep yukarıda ve sürükleyici oluyor.Tabi ki bu tarzda en iyisi 'Dehşet Treni' filmiydi.Bu filminde gerilim dozunun iyi olduğunu söyleyebilirim.Her anında sıkılmadan kendini izlettirmeyi başarıyor.Bir de bu metroda mutant tarzı insanlar nereden akıl edilmiş gerçekten ilginç.Sanki yeraltında insanlar evrimleşiyor hissi var,bu tarz filmlerde.Bunun hakkında biraz daha açıklayıcı olsalar daha sağlıklı olabilir.Konu bütünlüğü ve filmin izlenirliği de daha da artmış olur böylece.Scott Adkins'in filmde oluşu da olumluydu.Bana göre oldukça küçük bir rolde oynamış.Tümüyle,inanılmaz bir zifiri karanlık atmosferde geçtiğinden performanslar iyi mi kötü mü pek seçemiyorsunuz açıkçası ama düşmeyen bir tempo olduğunu düşünürsek bu anlamda da belli oranda bir başarı var.Bu türde klişeleşmiş olsa da kendini her an izlettiren bir film.Tür adına çok ideale yakın bir seçenek diyebilirim..

Puanım: [5.5/10]

'İyi seyirler'..