The Midnight Club

Ölümcül hastalıklara yakalanmış gençlerin, kendi istekleriyle geldikleri ve son zamanlarını geçirdikleri bir "merkezde" yaşanan olayları anlatan diziyi izlemek yer yer zordu. Çünkü bahsedilen hasta karakterler Lise/Üniversite yaşları çağlarındaydılar ve dizide aileleri ile olan sorunlarından tutun da kendi kişisel beklentilerine, hayallerine kadar pek çok ayrıntı verilmeye çalışılmıştı. Tabii dizinin özünde, hasta gençlerin hayata tutunma çabası ve bu uğurda yaşananlar olayların odak noktasını oluşturuyordu. Tüm bu yolculuğu izlemek insanın yüreğine dokunabiliyor doğrusu. Yer yer gerildiğinizi de hissettiğiniz bu diziye şans verebilirsiniz bence ama 2. sezon iptal edildi ve bazı noktalar aydınlığa kavuştuysa da tüm süreçler nereye bağlanacak artık öğrenemeyeceğiz gibi duruyor.

Mike Flanagan her zamanki gibi güçlü bir atmosfer yaratmış, gerçekçi karakterleri kaliteli oyunculukla destekleyip, merak unsuruyla sürükleyiciliği arttırmış.
Karakteri o kadar hızlı sevdirdi ki onların yaşadığı acıları, korkuları, sevinçleri direk sahiplendim. Anlattıkları kısa korku hikayeleri de oldukça anlamlı ve güzeldi.
Yine de Mike dan beklediğimiz hikaye bu değildi netice de gerilim atmosferi yüksek olsa da fantastik yanına yeteri kadar eğilmedi, belli açıklamalar beklerken daha da kafamızı karıştırdı. Draması ve arkadaş ortamı muazzam olsa da yer yer gözyaşlarına boğsa da korku yanı oldukça yetersiz ve sığ kalması üzdü.
Bir sezon finali gibi arkasın da çok fazla soru bırakarak bitti ki ikinci sezon gelmezse yarım bir iş olarak nitelendirilebilir.
10/7,5