1946'da Peggy Carter, Stratejik Bilimsel Rezerv'de (SSR) sekreterlik görevlerine düşürülür. Howard Stark ihanetle suçlandığında, uşağı Edwin Jarvis'in yardımıyla adını temize çıkarmak için gizlice Peggy'yi işe alır.
Agent Carter
8,7/10
(48 oy)
81
kullanıcı bu
diziyi izledi
diziyi izledi
4
kullanıcının
favori dizisi
favori dizisi
Agent Carter Dizisinin Konusu
Bu dizileri de beğenebilirsiniz

Terra Nova
Bilim Kurgu, Gizem, Aksiyon

Tron: Uprising
Animasyon, Dram, Aksiyon

The Nine Lives Of Chloe King
Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu

Torchwood - Mucize Günü
Bilim Kurgu, Aksiyon, Dram

Halo 4: Şafağa Kadar Hücum
Bilim Kurgu, Aksiyon

Agents of S.H.I.E.L.D.
Dram, Bilim Kurgu, Aksiyon

Siberia Sezon 1
Dram, Gizem

The Walking Dead
Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu

Supergirl
Dram, Bilim Kurgu, Aksiyon

Killjoys
Aksiyon, Bilim Kurgu

Breakout Kings
Aksiyon, Dram, Suç

Zeke ve Luther
2011

Awakening
Bilim Kurgu, Dram, Gizem

Charlie'nin Melekleri
Aksiyon

Chaos
Dram, Komedi

Alcatraz
Gizem, Aksiyon, Dram
Chuck.
2012

Alphas
Bilim Kurgu, Dram, Aksiyon

The Nine Lives Of Chloe King
2011

Rizzoli & Isles
Suç, Dram, Gizem

Ntsf:sd:suv
Komedi, Aksiyon

Kaos
2011

Arrow
Suç, Dram, Aksiyon

Spartacus: War of the Damned
Dram

Video Game High School
Bilim Kurgu, Aksiyon, Komedi
Diziyi Ekleyen: JohhnyDepp
Hata Bildir
Listeme Ekle
veya
Yeni Liste Oluştur
Liste ismi en az 3 karakter olmalıdır!
Film Afişi

Yorumlar (18)
Her neyse huzur içinde uyu Margaret Elizabeth Carter. Bu arada senden nefret ediyorum Sharon Carter. :D
Carter'ın görevi bir banka soygunuyla başlıyor. Geçen sezondan takıştığı kadın Rus ajanı yakalıyor ancak sorgulama zamanında başka bir göreve gönderiliyor. Bu görevde gölde donmuş bir ceset bulunuyor, cesedi inceleyen doktor ölüyor. Hem de kendi kendine parçalanarak. Komiserimiz var bir tane, onu da kaybettik. Sezona fırtına gibi bir giriş yapıldığını düşünüyorum. Bu diziyi tuttum ben.
Bölüm 2 - Sıfır Madde
Laboratuvar kapatılması ile ilgili bölüm. Burada değişik maddeler var ve en önemlisi Sıfır Madde adını verdikleri -benim de 'Fermionic Condensate' diyebileceğim (maddenin 6. hali)- madde çalınmaya çalışıyor ancak olaylar pek de istenildiği gibi gitmiyor. Isodyne'nin kapatılması olayı var tabi ve bu arada ajanımızı ve onun yeni arkadaşı -fizik profesörü- öldürmeye çalışan insanlar. Son olarak patronun karısı Whitney var, sürpriz final orada bizleri bekliyor.
Bölüm 3 - İyi Melekler
Sıfır Madde ile ilgili güzel bir bölümdü. Carter'a gene tuzak kurdular ama fayda edeceğini hiç sanmıyorum. Bu arada Sıfır Madde dedikleri yanına yaklaşanı öldürdüyse o kadının içinde nasıl duruyor onu anlayamadım. Hatta birisini yok edip kadının içine girdikten sonra nasıl kadın bunu hissedemedi ona da anlam veremedim. Alnındaki yarık biraz daha açıldı tabi ama gelecek bölümde daha net üzerine düşülecektir. Bu arada şu Mühendis olan arkadaşın geri dönüşü de acayipti. O şekilde hiç insan geri getirmeyi bilim kurgu filmlerinde görmemiştim, ilk oldu.
Bölüm 4 - Duman ve Aynalar
-Nesin sen ?
-Ne istersem oyum.
Bölümün en güzel tarafı finaliydi. Bizim düşman tarafının leydisi gene beklenmedik bir hamle de bulundu. Aslında tek şahidimiz ve tek düşmanımız aynı zamanda da bize yardım edecek tek kişiyi içindeki Sıfır Madde sayesinde yok etmeyi başardı. Fantastik senaryoları bir arada yaşıyoruz. Ayrıca Carter'in asıl ismini öğrendiğimiz ve geçmişinden sahnelerin de olduğu 41 dakikaya sığmış koca bir bölüm izledik. Dolu doluydu ve finaliyle gelecek bölüm hakkında da oldukça umut verdi.
Bölüm 5 - Atom İşleri
Atom Bombasına kadar gitti bizim işler. Çok şaşırtıcı ve oldukça heyecanlıydı. Atom bombasının sökülmesini izlemesi falan. Beni iyi etkiledi. Carter kötü yaralanmasa daha iyi olurdu diye düşünüyorum gerçi. Bir de "I Want To Be Loved" şarkısını es geçmemek lazım. Şuan dinliyorum ve oldukça hoşuma gitti. Tahmin edeceğiniz gibi güzel bir bölümdü ancak 3 ve 4. bölüm gibi finali bir sonraki bölüme odaklanarak yarıda bırakmadıklarından 6. bölümü biraz daha erteleyerek izlemeyi düşünüyorum. Üst üste izleyince yoruyor.
Bölüm 6 - Partide Hayat
Acayip bir bölümdü. Carter geçen bölümden aldığı yara sonucu ön plana çıkamasa da önceden arkadaşı olan şu muhteşem dövüşçü kadından yardım almaları oldukça iyiydi. Düşman tarafı diyebileceğimiz karşı tarafta Sıfır Madde'nin sahibi olan kadın ve yaptıkları gene kelimelere sığmayacak cinsten diyebilirim. Gelecek bölüme de heyecanı yüksekte bırakılan ve beklenmeden açılacak bir senaryo kaldığını düşündürüyor. Şimdiden bu dizinin neden sadece 2 sezon olduğunu ve devamının çekilmediğini merak eder bir hale büründüm.
Bölüm 7 - Monsters
Peggy çok zor duruma düştü. Vernon'un Susa'a kurduğu tuzak ve hainliği devam ediyor. Ana Jarvis'in başına gelen üzücü olay ve Edvin'in sıkıntı dolu anlarını beraber yaşadık desem yeridir. Özellikle o oyuncunun "adını unuttum, şu kötü kadın olan Sıfır Maddeyi taşıyan" Jason üzerinde Sıfır Maddeyi kullanmaya çalışması ve daha sonra onu kaçırma girişimini de göz önünde bulundurmak gerek. Daniel Sousa'ı ileri bölümlerde daha zorlu işler beklediği kanaatindeyim. Umalım da altından kalksınlar artık son bölümlere yaklaşıyoruz, heyecan dozajı çok yüksekte olacak.
Bölüm 8 - Gizemin Sınırı
Ne bölümdü yahu. Tam da geçen bölümden tahmin ettiğim gibi, hatta fazlası da oldu. Şef, bizden tarafı tuttu. Mühendisimiz, Gama ışını kullanarak Sıfır Maddeyi yok etti. Aman o da ne ? Düşmanlarımız ölmemiş. Harika kurgu ve hız kesmeyen sahneleriyle oldukça iyi. Edvin'i hiç böyle görmediğimi de eklemem gerek. Son 2 bölüme girerken artık heyecanımı saklayamadığım gibi saklamayı da düşünmüyorum.
Bölüm 9 - Küçük Bir Şarkı ve Dans
Felaket bir bölümdü. Kim kimden belli değil. Tam final arefesine yakışır bir bölümdü. Nasıl izlediğimi anlamadım desem yeridir. Ünlü "Sıfır Madde" sonunda hem de fena şekilde açığa çıkıyor. Amir'in planını Carter'in bozmaya çalışmasına da anlam veremedim. Açıkçası o masum bu masum deyip herkesi kurtarma çabası Carter'i tehlikeye atıyor ve finalde de gözümün aşina olduğu bu kadını kaybetmeyi hiç ama hiç istemiyorum. Bakalım final bölümü nasıl olacak. Bu diziyi de geride bırakmak üzereyiz.
Bölüm 10 - Hollywood Ending
Bu bölüm gerçekten efsaneydi. 39 dakika olduğuna gördüğüm halde inanasım gelmiyor.
Peggy, Edwin, Jack, Daniel, Jason ve Dr. Samberly harika bir ekip oluşturdular.
Dottie Underwood, oldukça zorladı bizi. "Sıfır Madde" sonrası yaşananları unutmak imkansız. Tabi onu yok etmek için yapılanları da göz ardı etmemek lazım.
Howard Strike sonunda sete uğradığı için minnettarız. :))
Son olarak da ekleyebileceğim konuya değinmek istiyorum. Bu kadar beğendiğim ve başkalarınca da beğenildiğini düşündüğüm bir dizi, o finalden sonra nasıl olurda devam ettirilmez merak ediyorum. Gerek Underwood açısından gerekse Jack Thompson açısından merakta kaldığımız yerler vardı ve insan o kısımları zoraki merak ediyor. Umarım kararları değişir de 3.sezonu da görebiliriz. İyi seyirler dilerim..
İlk bölüm bence oldukça iyiydi. Ne zamandır aklımdaydı ve Doktor Who serisinin bitmesini bekliyordum buna başlamak için. Türkçe Dublaj da yapmışlar ama Altyazılı izlemenin tadı hep başkadır. Bir "Kağıt" var ilk bölüm için. Tabi tahmin edeceğiniz gibi bir bomba formülü. "Parlayan bir Nitramin" yapılıyor. 450 metreye kadar etkili olduğu söyleniyor. Açık sözlü olmak gerekirse daha ilk bölümden hem tanıtımı yapmak hem rolleri vermek hem de yüksek dozajda giriş yapmak beni çok etkiledi. Haliyle gelecek bölümlere de beklentiyi yüksek tutarak gireceğim ve umarım pişman olmam.
Bölüm 2 - Bridge And Tunnel
Bu bölüme de fırtına gibi girdik. Ne ara bitti anlayamadım. Nitramin bombası olayıyla alakalı gizem devam ediyor. Geçen bölümdeki süt kamyonu bu bölümde patladı. Bir ipucumuz daha var. "Sadece bir Şekil" Finalde de bir plaka var tabi. Gelecek bölüm için oldukça merak uyandıracak bir final. Tabi polislere işe yaramaz demenin başka yolu yoktu sanırım. Sarışın kızı bulmak yerine bir ünlünün kim olduğunu tartışmak gibi. Sürükleyici bir bölümdü, gelecek bölüm adına da umutluyum.
Bölüm 3 - Time and Tide
Zor bir bölümdü. Sevdiğimiz bir oyuncuyu kaybetmesek de duygusal yanı vardı. Dedektiflerimiz gene yoğun mesai harcadılar. Stark'ın silahları bulundu ancak karşılığı biraz acı oldu desek yeridir. Bunun dışında çok da önemli bir olay olmasa da gene de çabuk bir final oldu.
Bölüm 4 - The Blitzkrieg Button (Yıldırım Düğmesi)
Alışmışım Doktor Who izlemeye. Her bölümde farklı şeyler bekliyorum. Buna da alışacağım tabi. :) Bu bölümde bir top şeklinde cihaz var, bu cihazı almaya çalışıyor ajanımız. Tabi cihazda bir sürpriz de bizi bekliyor diyebiliriz. Akıcı bir bölümdü ancak birazdan maç var o yüzden bu bölümü detaylandıramayacağım. Güzel bir bölüm olmuş, ben beğendim. Dizi şu ana kadar hayal kırıklığı yaratmadı bende.
Bölüm 5 - The Iron Ceiling
Acayip bir bölümdü. Dövüşçü kadına hayran kaldığımı belirtmem gerek. Yetiştirilme videosu gösterildi de bi. Stark, yavaş yavaş aklanıyor gibi ama kimse kesin konuşamıyor. Biz tabi izleyenler olarak biliyoruz o ayrı ama filmden gidecek olursak şu bacağının teki sakat olan bi abimiz var, Carter üzerinden yürüyecek sanırım. Bu da Carter için oldukça olumsuz bir sonuç olabilir. Bunun haricinde bölüm adına söylenecek söz bilmiyorum çünkü izlerken çok çabuk kapılıyorsunuz, başı ve sonunu ayırt edemediğinizden de siz daha cümlenizi toparlayamadan bölüm tamamlanıyor.
Bölüm 6 - A Sin To Er
Sürükleyici bir bölüm daha. Ajan Carter yakalanıyor, hatta yakalanmasına izlerken biraz da sevineceksiniz. Hayatı kurtuldu diyebiliriz. Final daha güzel. Tam sorgu odasında ve açıklama yapacak. Normal sezonda bekleyenler acaba 7. bölümü beklerken nasıl sabretti ? Sanırım bugün ilk sezonu bitireceğiz.
Bölüm 7 - Snafu
Finale yaklaşırken bomba gibi bir bölümü tamamladık. Bu bölümde Carter ifade veriyor, dalga geçiliyor, inanılmıyor. Şu Rus doktorun farklı yetenekleri göz önüne geliyor, Carter bunlardan birini yakalıyor. Mors alfabesi bilmesi de iyiymiş. Bunun sonucu bazı felaketleri haber veriyor ve ifadesini değiştiriyor. Karşı binadaki düşman ajana karşı girişilen hareketler var tabi bir de, sona doğru da sinema salonunda olanları göz ardı etmemek gerekir. Spoiler vermek istemem ama çok sevdiğimiz şeflerden birisini oldukça acı bir şekilde de kaybedeceğiz bu bölümde. Tamamen dopdolu geçen bir 40 dakika. Çok iyiydi.
Bölüm 8 - Final
Carter ve ekibi muazzam bir kitle oluyor, Stark halk kahramanı ilan ediliyor. Bomba kuruluyor ancak kalanlar imha edilecek mi soruları ve kalanlara ne olacak büyük merak konusu. Birde Kaptan Amerikanın Kanı var tabi ki. Çok güzeldi, tam finale yakışır nitelikte olmuştu. Şimdiden gelecek sezonu izleyeceğim gün için sabırsızlanıyorum ve harıl harıl 3. sezonu bile arayacağımı düşünüyorum. Herşey bir kenara bu diziyi seçtiğime hiç pişman değilim. Dedektiflik dizilerini seven arkadaşlarımızın mutlaka izlemeleri gereken bir dizi. Dizi birazda geçmişe yönelik çekildiği için nostalji severler de sevdikleri şarkıları bile bulabilirler. Anlayacağınız oldukça iyi ve kendine hayran bırakan bir sezondu, iyi seyirler..