İblis

Şeytan şeytan olalı böyle exorcism görmemiştir…

Evet, karşınızda yeni bir exorcism vakası ile karşı karşıyayız. Şeytan gene mesaide olsa gerek ki yine genç ve masum bir kızımızın içine piknik yapmaya gelmiş. Şeytanı öldürüp hakkını yememek lazım ki şeytanımız bir memur ciddiyetiyle çalışıp mesaisini hiç aksatmadan yerine getirerek insanın içine girme işini severek yapmaktadır. On beş yaşındaki Emma Hawkins’in klasik teenege ergen triplerinden ve aile baskısından bunalması sonucu aklına çılgın bir fikir gelir. Oujio tahtasıyla ruhani varlıklar ve şeytan ile antlaşma yaparak tek amacı olan özgürlüğüne kavuşmak ve aile baskısından kurtulmak istemektedir.


Madalyonun her zaman 2 yüzü olduğu gibi bu tür bilim mi din mi çatışması ve ikilemi arasında kalan olaylarda da muhakkak iki tane bakış açısı oluyor elimizde. İlk exorcism filmlerinden biri olan şeytan filmini bir kenara bırakırsak ondan sonra sırayla gelen the exorcism emily rose, exorcism, the last exorcism, Amerikan büyüsü filmlerinde dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. O da –bazı para psikolojik ve para normal olayların- dünya dışı varlıklar nedeniyle olduğunun öne sürülmesi gibi bu tür olayların kaynağının nedeninin gençlikte yaşanan ağır bir vakadan kaynakladığını ve psikolojinin dışa vurumu olması savıdır. Yukarıda saydığım tüm bu filmlerde ki ortak nokta tüm olayların daha reşit sayılmayan genç kızların başına gelmesi ve aslında olayın birde realistik açıdan bilimsel ve psikolojik açıklamalarının olmasıdır. Biraz spoiler vermek gibi olacak ama misal Amerikan büyüsü filminde ki olayın nedeni aslında kızın gençliğinde yaşadığı ağır bir travmanın dışa vurumudur. Keza emily rose hikâyesinde de olayın birde psikolojik yansıması ve nedenleri vardır.

Ben şeytan olsaydım bu kadar kovulmadan sonra bir daha hiçbir bedene girmezdim…

Yoğun aile baskısı ve el âlem nederli ebeveyn kuşatmasının sadece Türk aile yapısına özgü olduğunu sanırdım ama bu tür yoğun baskılar ispanya, İngiltere ve Amerika da gençliğin başına da gelebiliyormuş. Genç Emma’mız da Ergenliğin getirdiği bazı psikolojik sorunlarla boğuşurken hem annesinin hem de babasının onu anlamadığını düşünmektedir. Aile bağları ve kendi özgürlüğü ile ilgili problemleri olduğunu düşünen Emma kaçışı başka bir yoldan bulmaya çalışır. Şeytanla anlaşma yapar tamamen menfaatini düşünerek herhangi bir karşılık almadan verilen selamı bile almayan şeytan Emma’nın istediği şeyi yerine getirecektir ama karşılığında bir şeyler alarak.

Şeytana verdim kutsalı verdim kutsalı…

Son olarak da bu filmin dışına çıkarak gerçek hayata dönecek olursak eğer gerçekte –oujio tahtası, exorcism, ruh çağırma- sekansları ve aktivitelerinin gerçek olma ihtimali vardır. Bu başka bir konunun yazısı olmakla beraber söyleyeceğim komplo teorisi şudur ki, sadece Emily Rose’un yani gerçekte yaşanan vakayla Anneliese Michel’ın şeytan çıkarma ayini papa ve Vatikan tarafından doğrulanmıştır. Gerçekte tek bir vakanın gerçek bir şeytan çıkarma ayini olduğu Hristiyanlık âlemi tarafından kabul edilmiştir. O film dışında ki tüm exorcism filmlerinin de illa ki psikolojik ve bilimsel bir olaya bağlanmasının nedeni yoğun papa sansürü olduğundan olsa gerek. Ayrıca değinmeden geçemeyeceğim şu pederlerin kıyafetleri ve exorcism öncesi tripleri hakikaten karizmatik duruyor.